Yazarlar // 26 Haziran 2015 Cuma 00:00
Ragıp GÖKER
Önceki gün yazımı tamamladıktan sonra bir süreliğine gazetede Haber Müdürü Gülsüm Atik'i izledim.
Sırayla telefonu çeviriyor, birileriyle Terme'nin başına bela olan termik santraller konusunu konuşuyor ve gelişmeleri anlatıyordu, görüşmeyi sonlandırırken de her birine " Siz de orada olacak mısınız?" diye soruyordu.
Ancak bir görüşmesini " Bence olmalısınız" diye cevap vererek ve biraz da şaşkın bir ifadeyle sonlandırınca, dayanamayıp "Kiminle konuşuyordun?" diye sordum.
Milletvekilleriyle konuşuyormuş.
Öfkelenmesinin nedenini de daha sonra anladım.
Çiçeği burnunda vekillerimizden biri, Gülsüm'ün "Orada olacak mısınız?" şeklindeki sorusuna "Milletvekili olarak orada olmam sizce uygun mu?" şeklinde soruyla bir cevap vermiş.
Bunu duyunca itiraf edeyim ki ben Gülsüm Atik'ten daha çok şaşırdım.
İlk tepkim "Milletvekili tanımını bunlar acaba nasıl anlıyor?" oldu.
Gülsüm, Bakan Beye de o soruyu sordu mu bilmiyorum ama diğer 8 milletvekilini aradığını biliyorum.
CHP'nin çiçeği burnunda iki vekiline ulaşamamış arkadaşımız.
CHP'li vekiller telefona yanıt vermedikleri gibi, geri dönüş de yapmamışlar.
Bu bakımdan CHP'li vekillerin bugün Ankara'da yapılacak hayati önemdeki o toplantıya dair düşünceleri ile Termik santral konusundaki fikirlerini öğrenememiş olduk.
Bizim öğrenmemizin kıymeti harbiyesi yok belki ama onların ne düşündüğünü size haber olarak aktaramamak habercilik anlayışımız bakımından bir hayli can sıkıcı bir durum.
İlkadım ilçe Başkanı Arzu Sabuncu'nun termik santrallere karşı çıktığını biliyoruz;
Samsun'da topladığı imzalı itiraz dilekçelerini ilçe yönetim kurulundan bazı arkadaşlarıyla birlikte Ankara'da Bakanlık önünde Başkan Şenol Kul'a teslim edecek...
O'nun Terme halkı ile dayanışma halinde olduğunu zaten biliyoruz.
Vekillerinden öğrenemediğiniz CHP'nin tavrını Arzu Sabuncu'nun tavrından öğrenmiş olacağız bir anlamda.
MHP'li Hüseyin Edis, Bakanlık önünde olmayacağını ama mücadeleyi meclis çatısı altında vereceğini söyleyerek, topu bir anlamda taca atmış.
MHP'li Erhan Usta'da muhtemelen Bakanlık binası önünde olmayacak ama AK Partili Fuat Köktaş'la birlikte Terme halkının bu haklı mücadelesinin destekçisi olacağını söyleyen iki vekilden biri olmuş.
Diğerlerinde kelimenin tam anlamıyla 'TIK' yok.
Millet bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde olacak.
Termikçi firmanın Terme'de alınamadığı o 'ÇED' raporunun, bürokrasi oyunuyla Ankara'dan verilmesini engellemek için savaşacaklar.
Ama vekiller orada olmayacak.
Soralım o vakit.
Bunlar kimin vekili...?