MHP, bazı uygulamalarını beğenmese bile sırf ittifak hatırına AK Parti’yi desteklemeyeama her fırsatta AK parti’den darbe yiyor.
Misal, bir gün önce MHP Genel başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Kanal İstanbul projesini eleştirirken, Devlet Bahçeli ise önceki gün projeyi destekleyen bir açıklama yaptı.
Oysa Devlet Bahçeli, proje yıllar önce ilk kez ortaya atıldığında Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘’Gençler işsiz, para varsa, gençlere iş sağla’’ diye seslenirken projenin gereksizliğine vurgu yapmıştı.
O günden bu yana Türkiye siyasetinde çok şey değişti.
AK pati 25 yıl sonra İstanbul’u CHP’ye kaptırsa da, İstanbul aynı İstanbul ama.
Devlet Bahçeli’nin Kanal İstanbul konusundaki ani fikir değişikliği sanırım konjonktürle ilgilidir.
Konjonktür dediğimiz de Cumhur İttifakı’dır.
Samsun’da mesela.
Ben hiçbir MHP’li’nin Çarşamba Ovası’nın mahvedilmesine neden olacak santral ve ovayı sanayiye açmak gibi uygulamalara gönülden destek vereceğine inanmıyorum.
Santral projesi Büyükşehir Meclisinde görüşülürken, Bay Kola ve arkadaşları sessiz kalmak durumunda kalmış ise bunun tek bir açıklaması olabilir.
O da ittifaka zarar vermemektir.
Bütün MHP’lilerin Atatürk konusundaki hassasiyetlerini bilirim.
Büyükşehir Belediye Meclisindeki bütün MHP’lilerin, CHP ve İYİ Parti Gurubunca özür dilemeye davet ettiği o meclis üyesinin ‘’Neden özür dilenmeliyim, ben kötü bir şey yapmadım ki’’ şeklindeki açıklamasını yaparken, Atatürk’e hakaret etmeyi iyi bir şey gibi gösterme çabalarını sessizce izlemek durumunda kaldıklarında da, bu duruma kahrettiklerine inanırım.
MHP Gurubu, buna rağmen olup biteni sessice izlemek durumunda kalmışsa bunun da tek bir açıklaması olabilir.
O da Cumhur İttifakı’nı korumaktır.
MHP’liler, bütün bu olup biteni, sırf ittifakın zarar görmemesi adına bağılarına taş basarak sessice izlemek durumunda kalırken, o meclis üyesi ne yaptı.
Atatürk’e hakaret içeren paylaşımları yetmezmiş gibi “Her zaman söylerim, MHP’den ayrılan müslüman kesim Muhsin Yazıcıoğlu ile devam ettiler. Milliyetçi kesim MHP’de kaldı. İP’ye de tüm bunlardan arta kalanlar gitti” şeklinde ikinci bir paylaşımla, MHP’de Müslüman kalmadığını ima etti.
AK Parti’li o meclis üyesinin bu son paylaşımı, MHP’lileri kızdırmışa benziyor.
Atatürk’e hakaret konusunda sessiz kalmayı tercih eden MHP, ittifak ortağı bir AK Partili meclis üyesi tarafından ‘’MHP’de Müslüman kalmadı’’ imalı o suçlanmayı kabul edemedi.
Feveranı bastı haliyle.
En sonunda kafalarını kumdan çıkardılar yani.
O densiz MHP’ye sallayınca, ilk tepki İl Balkanı Abdullah Karapıçak’tan gelmişti.
En son Cemal Enginyurt sosyal paylaşım sitesindeki hesabından ‘’Sen kim, müslümanlık kim’’ diyerek mesaj attı.
Atatürk’e hakaret konusu kamuoyunda infial yaratınca, AK Parti o kişiyi Gurup Başkan Vekilliğinden azletmişti.
Ama o kişi mecliste hala.
Büyükşehir Belediye Meclisinin AK Partili Gurup Başkanvekili Nihat Soğuk, o meclis üyesinin istifa etmesi gerektiği şeklindeki talepleri ‘’Özür diledi, daha ne yapsın’’ diyerek, o kişinin AK Parti tarafından korunduğunu ima etti bir anlamda.
Bu durumda esas soru şu oluyor.
Atatürk’e hakaret paylaşımlarını görmezden gelen MHP Gurubu, ‘’MHP’de Müslüman kalmadı’’ iması karşısında ittifak ortağına destek vermeye devam edecek mi?
Bekleyip göreceğiz.