MHP kendini anlatamıyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek hafta sonu Samsun’da gazetecilerle bir araya geldi.
OMÜ Konukevinde düzenlenen toplantıya maalesef Samsun medyasının büyük bölümü ilgi göstermedi.
Davete icabet eden birkaç gazetecinin arasında yer alınca soruların büyük bölümünü sormak görevi de bana düştü.
Toplantıda yer alan MHP Samsun İl Başkanı Şaban Kılıç ne yaptıklarını sordum.
“Dolaşıyoruz” dedi.
Soruma devam ettim:
“Nerede dolaşıyorsunuz, ilçelerde ve köylerde insanlar sizleri göremiyorlarmış.”
Cevap kesin oldu:
“200 köye gittik…”
Bunların kaçında milletvekiliniz vardı?
??????
Cevap alamayınca bir başka soru s ordum:
“AK Parti’nin altı milletvekili var ve neredeyse tamamı ilçeleri ve köyleri dolaşıp duruyorlar, sizin bir milletvekiliniz var buna göre AK Parti’nin altı katı çalışmanız ve dolaşmanız gerekiyor, bunu gerçekleştirebiliyor musunuz?”
??????
Soru soruyu getirdi Milletvekili Sayın Cemalettin Şimşek de cevaplamaya gayret etti.
Sayın Şimşek geçen yıl Samsun’da yaşanan sel felaketi sırasında hemen aynı gün Samsun’a geldiğini, sel bölgesinde il teşkilatı yöneticileriyle dolaştığını dert dinlediğini vurguladı.
“Bu konuyu TBMM’ye neden taşımadınız?” sorusu üzerine de şunları söyledi:
“Taşımaz olur muyum? Meclis araştırması açılması için önerge verilmesini istedim ancak bir türlü açılmadı.”
Sayın Şimşek demek ki üzerine düşeni yapmış.
Yapmış da galiba üzerine düşeni yapmayanlar olmuş.
Buradan hareketle biraz düşünelim.
Milletvekili Samsun’da sel gecesinin sabahında dolaşıyorsa ve de bu olay medyaya bildirilmiyorsa bir yerde bir eksiklik vardır.
Ya milletvekilinin yanında veya parti il teşkilatında.
Önümüzde seçim var.
Sanırım bu konular enine boyuna görüşülmeli ve bir sonuca bağlanmalı.
Kendinizi Samsun medyasına tanıtamamışsanız, tanıtımınızı nasıl yapacaksınız?
Önce kendinizi tanıtacak sonra anlatacaksınız.

OMÜ KONUKEVİ VE İKİ NOT
Uzun zamandır gitmiyordum, gittiğimde de belki dikkat etmiyordum.
MHP’li Cemalettin Şimşek’in basın toplantısına gittiğimde dikkatimi çekti.
Konukevinin lokantasında kapıdan girince sağda bir pano var.
Panoda “Şikâyetlerinizi bize bildiriniz” ibareti yer alıyor ve bir de kalem bulunuyor.
Ancak ne hikmetse oraya bir kâğıt parçası koymayı akıl edememişler.
Şimdi ortaya çıkıp “Biz koyduk ancak alınmış” diyebilirler…
İnsanları inandırabilirler de…
Peki, ikinci konu?
Salonda “Şikâyetlerimizi yazacak kâğıt bulamadığımız panodan ileriye doğru gidiyoruz.
Bir tablo gözümüze ilişiyor.
İstanbul’da Ortaköy Camii’ni resmediyor.
Salonda geziyorum başka bir resim göremiyorum.
Diyorlar ya; OMÜ Samsun ile kopuk yaşıyor.
Galiba doğru.
Salona bir resim koyacaksanız, bir Samsun manzarası seçemediniz mi?
İlle de bir cami resmi koyacaksanız Ortaköy’e kadar gitmeye ne gerek vardı, Üniversite’deki camiin resmini koyabilirdiniz oraya.
Veya Samsun’daki en eski tarihi eserlerden olan Yalı Camii’nin resmini koyabilirdiniz….

GÜNÜN FIKRASI
Bir gün bir Amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
- Karın mı yoksa devletin mi?
Amerikalı düşünmeden cevaplamış:
- "Devletim"
Oradakiler:
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamayarak:
- Yapamayacağım demiş.
Daha sonra bir Türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar:
- Karın mı yoksa milletin mi?
Milletvekili hiç düşünmeden:
- Devletim.
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.
Çıkınca sormuşlar:
- Ne oldu?
- Sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.

GÜNÜN SÖZÜ
Büyük adam olmaya gerek yok, adam olmak yeter…

DUVAR YAZISI
Sen ayrı kıyıda, ben ayrı kıyıda, aramızda dalgalar var... İyi de ben yüzme bilmem ki...