Mehmet Çebi'yi Anarken

Arkadaşım Mustafa Sinan Angın, sosyal medya hesabı üzerinden gerek anılarına dair olanları, gerekse Samsun'un yetiştirdiği değerli insanlara ait fotoğrafları paylaşır, bizler de bu nedenle kaybettiğimiz değerleri hayırla yad etme şansı buluruz.

Sinan'ın paylaştığı resimlerden biri de Rahmetli Mehmet Çebi'ye aitti.

Mesleğe başladığım 70'li yıllarda tanıdım ben Rahmetli Mehmet Çebi'yi.

Yaşlı-genç.

İşçi, memur, köylü, tüccar veya esnaf ayırmaksızın herkese eşit mesafede davranırdı.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olduğunda da, milletvekilimiz olarak seçildiğinde de, bu kişilik özelliğinden hiç taviz vermedi.

Onu tanıyanlar ve sohbetine katılmış olanlar çok güzel de fıkra anlattığını hatırlayacaklardır.

Milletvekiliyken, kendisinden olmayacak işlere yardım etmesi istendiğinde bile kimseyi kırmaz ama o nüktedan özelliği ile istenilenin olmayacağını anlatırdı bir şekilde.

Kimse de ona gönül koymazdı bu nedenle.

Bugünlerde Samsun'da olmayacak işler yapılıyor biliyorsunuz.

Samsun'un bin bir güçlükle temizlenip kültür parka çevrilen yeşil alanları üzerinde minibüs terminali, ya da adına ''Kent Yönetim Merkezi'' denilerek beton blok kondurulması isteniyor ya.

Rahmetli sağ olsaydı, bu saçmalığa  ''Olmaz'' diyerek şehirden en yüksek itiraz sesi ondan çıkardı inanın.

Belediye başkanı, onun partisinden seçilmiş olsa bile, en çok o itiraz ederdi.

''Nasıl bu kadar emin oluyorsun?'' diyebilirsiniz.

Rahmetliyi yakından tanımış olsaydınız, böyle düşünmezdiniz eminim.

Daha önce de yazdım ama olmayacak işleri nasıl engellediğine dair bir anımı tekrar burada paylaşmak isterim.

12 Eylül dönemiydi.

Askerlerin astığı astık- kestiği kestik günler yaşanıyordu.

Askerle, bir şey yapmak isteyecek ve o engellenecek öyle mi!

''Olacak iş değil'' dediğinizi duyar gibiyim.

Ama oldu.

Askerler, bugün lunaparkın bulunduğu alana ordu evi yapmak istiyorlardı.

O zamanın Samsun TSO Başkanı Mehmet Çebi, askerlerin isteğine karşı çıkanların anında kışlaya götürdüğü günlerde, ''Gidin ne yapacaksanız, kendi bahçenizde yapın. Bahçemizi bizi bırakın'' demişti.

Kışladan da duyulacak şekilde gür bir sesle hem de.

Öyle karnından konuşarak değil yani.

Bu sözü biz gazetecilere söylediği gibi şehirde düzenlenen törenlerde halka hitap ederken de dillendirmişti.

Ne mi oldu?

Askerler ordu evi planını askıya almak zorunda kaldılar.

.

Mehmet Abi sağ olsaydı, bu şehirde unvanı Büyükşehir Belediye Başkanı olsa bile hiç kimse Kürtün Vadisi gibi mikroklima özellikli dünyadaki üç önemli yerden biri olan tarım alanını imara açmak gibi bir planı uygulamaya koymayı bırakın, bu fikri dillendirmeye bile cesaret edemezdi.

Mehmet Çebi yaşasaydı, bu şehirde meralar imara açılacaktı öylemi.

Geçin bunları.

Bugünlerde Büyükşehir Belediyesi tarafından, milyon dolarlar harcanarak yapılmış marinanın toprakla doldurulacağı konuşuluyor biliyorsunuz.

Size de öylemi oluyor bilmiyorum ama buna dair haberleri her okuduğumda Rahmetlinin ''Saçmalama'' şeklindeki gür sesini işitir gibi oluyorum.

Mekanın cennet olsun Mehmet Abi.

Seni çok özlüyoruz.