Hep sorun ve bazen de dilimiz döndüğünce elimiz erdiğince çözüm yolları anlatıp duruyoruz.
Bu cumartesi günü bu şekilde kafanızı şişirmeyeceğiz ve biraz daha ulvi konulara takılacağız.
İletişim artınca vallahi bırakın okumayı derlemek bile zorlaşıyor.
Edip Cansever’den bir şiirle başlayalım…
“Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.”
TEPKİSİZLİK NEREYE KADAR?
Kıssadan hisse küçük bir hikâyeye buyurun.
“Ünlü virtüöz piyanonun başına oturmuş ve salonu hınca hınç dolduran seyircilerin önünde, konserine başlamıştı.
Ancak tuşlara basıp çalıyor görünmesine rağmen, telleri önceden sökülmüş olan piyanodan hiçbir ses çıkmıyordu!
Dinleyiciler, birbirine göz ucuyla bakarak ne yapmaları gerektiğini araştırıyorlar, fakat nedense tepki gösteremiyorlardı.
İki saat süren sessiz konserden sonra ünlü virtüöz oturduğu yerden kalkarak büyük bir ciddiyetle onları selamladı.
Salon sürekli alkış sesleriyle çınlıyordu.
İngiltere’de yaşanan bu olaydan sonra piyanist, kendisiyle röportaj yapan televizyon spikerine: ‘İnsanlardaki tepkisizliğin nereye kadar varacağını öğrenmek istedim, meğer sınırı yokmuş..’ diyordu.”
AYAKKABI KUTUSU
Merkez içinde bir esnaf arkadaşa uğradım.
Çay eşliğinde sohbet ederken bir müşteri geldi.
Alışveriş yapıldıktan sonra değeri Türk lirası olarak alındı.
Ve
Gözlerime inanamadığım bir olay gerçekleşti.
Arkadaş aldığı parayı, masanın çekmecesinden aldığı bir ayakkabı kutusuna koyuverdi.
Ben gülünce de “Ben bu ayakkabı kutusunu uzun seneden beri kullanıyorum” dedi.
Baktım, içinde milyonlarca dolar yoktu…
ESNAF NE İSTİYOR?
Esnaf arkadaşları gezerken bazıları bir istekte bulundu.
İstek çok masumdu ve buraya almakta bir sakınca yoktu.
Ne mi istiyorlardı?
“Samsun Valisi Hüseyin Aksoy zaman zaman çıkıp esnafa uğrar mı acaba?”
“Neden” diye sordum.
Aldığım cevap istekten daha da ilginçti.
“Valimizin kim ve nasıl birisi olduğunu görüp öğrenmek istedik de…”
GÜNÜN FIKRASI
Ölüm yatağındaki Fadime Temel'e sormuş:
Bağa söz ver ben öldükten sonra elbiselerimi evleneceğun kariya giydirmeyecesun...
Temel sakin sakin konuşmuş:
Saçmalama e gi, birincisi sen haftaya kalmaz iyileşirsun, ikincisi onun boyi senunkiden ufak, elbiselerin oğa olmaz...
GÜNÜN SÖZÜ
En büyük kötülük direnme yoksunluğundan gelir. Groce
DUVAR YAZISI
En güzel kardeş uyuyan kardeştir.