Listelerin Sürprizleri ve Hayal Kırıklıkları

Yazarlar // 11 Nisan 2023 Salı 11:41

Ragıp GÖKER

Partiler, önceki akşam itibariyle listelerini YSK'ya teslim etti.

Dünden bu yana bütün Türkiye'de olduğu gibi Samsun'da da konuşulan tek konu listelerdi.

Değerlendirmemi seçimlere katılacak 26 parti üzerinden yapmayacağım elbette.

Bu nedenle Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nı oluşturan AK Parti, MHP ve CHP ile İYİ Parti’nin Samsun listeleri üzerinden bir değerlendirme yapacağım.

Şöyle ki; mesela AK Parti listesinde çok fazla bir sürpriz görmedim.

Çiğdem Karaalsan ile Yusuf Ziya Yılmaz’ın ve Orhan Kırcalı'nın listelerde olacakları zaten bekleniyordu.

Hatta sırlamadaki yerleri bile üç aşağı beş yukarı belli gibiydi.

AK Parti listesinde birinci sırada kim olacaktı.

En çok merak edilen konu buydu.

Zira Cumhurbaşkanı haftalar önce bakanların büyükşehirlerde aday yapılacağını söylemişti.

Uzun süre Süleyman Soylu'nun Samsun listesinin tepesine konulacağı konuşuldu.

Soylu Samsun'u istememiş.

Nedenini kendisi bilir elbette ama Trabzon orijinli olmasına rağmen annesi tarafından Bafra ile bir bağlantısı olduğu biliniyordu.

Soylu istemeyince, bu defa yine Trabzon Sürmene doğumlu olan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Samsun'dan aday yapıldı.

''Soylu olmadı, Muş'u verelim'' gibi olmuş ama liderin tercihi sorgulanmayacağı için bu durumun AK Parti seçmeninde çok fazla sorun yaratmayacağını da düşünüyorum.

* * *

İYİ Parti listesi bende ilk bakışta, Erhan Usta'nın etrafında şekillenmiş gibi bir algı uyandırdı.

Teşbihte hata olmaz ya iki ipe bir cambazın fazla geleceği düşünülmüş olsa gerek, Bedri Yaşar liste dışı kalmış mesela.

Bedri Yaşar yok ama Ömer Süslü de yok.

Hatta Hüseyin Acar bile yok.

Akşener'in, ikinci sırada bir kadın adaya yer vereceği zaten biliniyordu ama taraftarları Ömer Süslü'ye vefasızlık yapıldığını belirtiliyorlar ve ''Ömer Süslü yoksa oy da yok'' diye sosyal medyada öfkelerini belirtiyorlar ama Ahmet Karkucak'ın listede olma nedeninin Süslü ve Acar çekişmesinin bir sonucu olduğunu biliyor olmalılar.

* * *

İlyas Topsakal'ın MHP listesinde birinci sıradan geleceği zaten bekleniyordu.

Ancak, Genel Başkan Danışmanı Hüseyin Edis'in liste dışı kalması Abdullah Karapıçak'ın başarısı olarak görülebilir ama yerine gelen il başkanının yaptığı eleştirel açıklamaların ışığında bir değerlendirme yapıldığında, teşkilatın Karapıçak’ı taşımak için çok fazla gayreti olacağını beklemek de, fazlaca hayalcilik olacaktır.

* * *

Herkes gibi ben de CHP'de sular durulacak mı diye merak ediyorum.

Doğrusunu söylemek gerekirse CHP listesi herkes gibi benim için de sürpriz oldu.

Kemal Zeybek'in listede olmayacağını tahmin ediyordum ama kendisi olmayınca Neslihan Hancıoğlu'nun da listede olmasına karşı çıkacağını ve hatta bunu mesele yapacağını beklemiyordum.

Hancıoğlu'nu listenin tepesinde beklerken, bir başka beklentim de üçüncü sıranın DP'ye verileceğini ve Erdem Demirdağ'ın listede olacağı yönündeydi.

Bu düşüncelerimi de daha önce yazmıştım zaten.

Buna karşın 2.ve 3. sıraların da ittifak ortaklarına verilmesine şaşırmadım desem kendimi de inkar etmiş olurum.

Birçok kişi gibi ilk bakışta ben de ''Bu kadarı fazla olmuş'' diye düşünsem de, konuya Kılıçdaroğlu'nun gözünden bakınca da kendisine hak veriyorum doğrusu.

Kılıçdaroğlu, iki vekili anlaşamamış, 54 ilden büyük İlçesi İlkadım örgütü, tartışmalı bir biçimde düşürülmüş, dolayısıyla paramparça olmuş bir il örgütünün çok başarılı olamayacağını düşünmüş olmalı.

AK Parti'nin kalesi olarak bilinir ya Samsun.

Kılıçdaroğlu, liste tepkisi oluşsa bile, CHP'den kaçan oyların AK Parti'ye gitmeyeceğini, gitse gitse ittifak ortağı İYİ Parti'ye, ya da TİP'e gidebileceğini düşünmüş olabilir.

Kılıçdaroğlu ayrıca, böyle bir durumda dört parti için kendi listelerinden kullanacağı kontenjanın ikisini birden Samsun'da kullanarak, AK Parti'den ne kadar fazla oy devşirilirse o kadar karlı çıkacaklarına da inanmış olabilir.

Her seçim döneminde liste tartışmaları yapılır.

Ki;Bu tartışma sadece CHP'de de olmaz.

Liste tartışması, az veya çok her partide olur yani.

Ve fakat.

Seçmen şunda yanılıyor.

Hesaplar hep alışılmış eski duruma göre yapılıyor.

Oysa Türkiye'de siyaset ittifaklarla başka bir boyuta doğru evirildi.

Konuya yine CHP açısından bakacak olursak, CHP'liler, partilerinin yüzde 25 dolayında oyu olduğunu bilmelerine rağmen, Genel Başkanlarının Cumhurbaşkanı seçilmesini istiyorlar.

Listeyi eleştiriyorlar ama Genel Başkanlarının Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yüzde 50+1 oy gerektiğini unutuyorlar.

Cumhurbaşkanı seçilebilmek için gerekli oyu almanın tek yolu, ittifak ortakları da olsa gerektiğinde taviz vermekten geçiyor yani.

Bu durum Recep Tayyip Erdoğan için de böyle.

Ki; HÜDA PAR, Yeniden Refah Partisi ile DSP'nin Cumhur İttifakı'na davet edilmesi ve dahası bu üç partiye de seçilebilecek yerlerden AK Parti listelerinde yer verilmesi de bu durumu en iyi anlatan olgudur.

Şu an için sular bulanık elbette ama bir hafta sonra durulacak ve su yolunu bulacaktır.