LADİK

Yıl 1999. Görev yaptığım TC. Ziraat Bankası’ndan, tayin için teklif edilen şubelerden tercihimi LADİK ilçesinden yana kullanmıştım. Personel Müdürümüz şaşkınlıkla yüzüme bakarak; Emin misiniz Müdire Hanım? Ladik İç Anadolu sayılır.. Çarşamba Şubemiz daha büyük ve denize yakın, sonra pişman olmayın demişti.

Anadolu'nun, tarihi geçmişi çok eskilere dayanan, havası, doğası, buz gibi suyu, serin yaylalarıyla muhteşem bu ilçeyi seçtiğim için hiç pişman olmadım. Çünkü Lâdik, saygılı, kadirşinas, memleketine hizmet edenleri bağrına basan, halkıyla başımın tacı oldu.

Toprağını, taşını, karını, kışını, yaylalarının çiçeğini, böceğini, özlediğim LÂDİK.
Lâdik’in ilk bayan müdiresi olmak da benim için bir ayrıcalıktı. Şu andaki başarılarıyla halkın takdirini ve sevgisini kazanmış olan, Belediye Başkanı Nurhan Yapıcı Özel Hanımefendi de Lâdik’in ilk "bayan" belediye başkanı olma özelliğini taşıyor. Lâdik’te görev yapma şansına sahip olan pek çok insan, bu şirin ilçeyi unutamamıştır.
Görev yaptığım yıllardan hafızamdan silinmeyen bir anımı paylaşmak isterim. 2000 yıllarıydı. "Yaşlı maaşlarını" o dönem sadece TC. Ziraat Bankası ödüyordu. Yaşlılarımız, karda, yağmurda, saatlerce kuyruklarda sefil oluyorlardı. Çünkü aldıkları cüzi maaş; onların geçimini sağladıkları tek gelir kaynağıydı. Lâdik’in kışını yaşadığımda; vatandaşın sabahın erken saatlerinden itibaren, saatlerce kar altında kuyrukta beklemesi, çile çekmesi, beni çok rahatsız etmişti.
O yıllarda Belediye Başkanı olan; yaptığı hizmetle Lâdik’e çağ atlatan, vatandaşının sevgi ve saygısını kazanmış Mehmet Karahan'a gittim.
Başkanım, bu çileye bir çare bulmamız lazım dediğimde, ne isterseniz yapmaya hazırım diye cevap verdi. Düğün Salonunu talep ettiğimi, ancak kira ödememin mümkün olmadığını, zira Genel Müdürlüğümün buna izin vermeyeceğini belirtiğimde, “Yeter ki benim vatandaşım mağdur olmasın, her şeye hazırım” diye cevap verdi. Sabahın erken saatlerinde ödemeler için Düğün Salonuna gittiğimizde büyük bir sürprizle karşılaştık. Sıcacık salona bir de "çay ocağı" kurulmuştu. Vatandaş, sıcak çaylarını yudumlarken, koyu bir sohbete dalmıştı. Analarımızın, babalarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin yüzlerindeki mutluluğu gördüğümde, dünyanın en bahtiyar insanı ben olmuştum.
Bu uygulamayı Lâdik Gazetesini çıkaran İsmail Ergül; TC ZİRAAT BANKASI'NDAN ÇAĞDAŞ UYGULAMA" başlığı ile haber yaptı. Bu haber Genel Müdürlüğümüzde büyük ses getirdi. Dönemin Genel Müdürü Niyazi ERDOĞAN Tarafından, "TAKDİR MEKTUBU" ile ödüllendirilip, Türkiye genelinde örnek şube gösterildik. Genel Müdürümüz Niyazi ERDOĞAN, daha sonra LADİK Şubemizi bizzat ziyarette bulunmuştu.
Vatanımın hangi bölgesinde, şehrinde, hangi ünvan ile görev yaptığınızın bir önemi yoktur. İster bürokrat, ister memur veya işçi olun, işinize sadakatiniz, saygınız, sevginiz yoksa başarılı olamazsınız. Yaptığınız görevin kutsallığına inandığınızda, idealist davrandığınızda, insanları sevdiğinizde, VATANDAŞ bunu anlar, takdir eder ve sizi sahiplenir. Bir yeri cennet yapan o memleketin insanlarıdır. Dünyanın en güzel şehrinde en büyük makamlarda olabilirsiniz. Kendinizi oraya ait hissetmediğinizde, insanlarını sevmediğinizde ne başarılı olabilirsiniz ne de mutlu olabilirsiniz.
Lâdik’te görev yaptığım süre zarfında, her daim saygısını, desteğini, sevgisini gördüğüm Ladik Halkına, sonsuz teşekkürlerimi iletir, sevgi ve selamlarımı sunarım.