Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin en büyük deltalarından birisidir.
Kızılırmak Deltası Samsun’a 30 km mesafede bir doğa cennetidir.
Delta’da bulunan su basar ormanları (Galeriç) ilkbahar da tabanı tamamen suyla kaplanan yaprak döken ormanlardır.
Kızılırmak Deltası UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesine girmiştir.
Kızılırmak Deltası, Kızılırmak nehrinin taşıdığı alüvyonlar ile oluşan, ülkemizdeki en büyük deltalardan biridir.
Samsun ilinin Bafra, Engiz ve Alaçam ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır.
Samsun halkının ''Kuş Cenneti'' olarak bildiği Kızılırmak Deltası, bu adla kurulan internet sitesinde böyle tanıtılıyor.
Samsunluyuz.
Bu ülkenin ince kumlu en uzun iki plajından biri olan Atakum sahilindeki plajlara yol yapmak gibi saçmalıklara tanık olduk ama böylesi sanırım ilk defa oluyor.
‘’Nedir o saçmalık?’’ diye soracak olursanız.
Anlatayım izninizle.
Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşme olan Ramsar Sözleşmesi nedeniyle UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Kızılırmak Deltasında bulunan Kuş Cenneti'ne Düğün Sarayı, ya da Düğün Salonu. Adı her neyse işte ondan birinin yapılmasına izin verilmiş.
Daha önce de konaklama tesisi adıyla bungalov evlerin yapılması kararlaştırılmıştı.
Şaşırdık mı?
Şaşırmamız gerekirdi elbette ama dedik ya.
Samsunluyuz.
Şaşırmadık haliyle.
Burası Samsun.
''Oluyor böyle şeyler'' diyoruz artık.
Ve fakat.
Olmuyor.
Olmaması gerekir.
Neden yapılır böyle bir şey.
Bir tek sebeple açıklanabilir bu saçmalık hali.
Ki;
O amaç da para kazanmaktır.
Para kazanmak adına yapılan böylesi saçmalıkları görünce Lidyalılara lanet okuyası geliyor insanın.
Neden icat ettiler ki, adına ''Para'' denilen bu laneti.
Takas yöntemiyle geçinip giderdik pek bi güzel ama diyeceksiniz ki, ''Lidyalıların ne suçu var?''.
Haklısınız.
Nereden bileceklerdi ki;
Anadolu'nun kuzeyinde Samsun diye bilinecek bir yerde, insanlık mirasına bırakılmış Kuş Cenneti'nin, kendilerinden 2 bin 700 yıl sonraki kuşaklar tarafından sırf biraz para kazanmak adına yok edilmek isteneceğini.
Parayı ilk bastıran Lidya Kralı Alyattes, bu icadının kendisinden binlerce sene sonra kötüye kullanılacağını bilemezdi elbette.
Ama bu ve bunun yanı sıra sayısız fenalıklara neden olduğu için bize şu sözü söylemek kalıyor:
''Paranız batsın''
Daha başka ne diyeyim.