limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Kulaklar neden duymaz?
Yazarlar // 5 Ekim 2012 Cuma 09:27

İsmail BAŞARAN

Bir gün bilim adamlarının bağlı bulunduğu konseyin başkanı Temel’den pirelerle ilgili bir araştırma yapmasını ve bunu rapor olarak kendilerine sunmasını istemiş.

Temel de başlamış pireleri incelemeye.

Pirenin bir tanesine zıpla deyince zıplamasını öğretmiş.

Sonra pirenin kanatlarını koparmış ve zıpla demiş, pire zıplamış.

Rapor 1- pire kanatları koparılmış olarak zıpladı. Sonra ayaklarını koparmış ve zıpla demiş, pireden hareket yok. Tekrar zıpla demiş, yine hareket yok.

Rapor 2- pirenin ayakları koparılınca kulakları duymayiii …

Bu araştırmayı ve sonucunu neden yazdığıma gelince…

Türkiye yangın yerine dönmüş. Yangın yerine dönen illerden bir tanesi de Samsun.

Gelen şehitleri saymaya kalksam toplama bilgim yetersiz kalacak.

Vatandaşın tepkileri artık ayyuka çıkmış durumda.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Ziya Yılmaz’a bir şehit cenazesinde yapılanlar ortada.

Bunu tasvip etmek mümkün değil ve kınıyorum da.

Büyükşehir Belediye Başkanı’na saldırı kente saldırıdır.

Gelelim işin diğer boyutuna.

İnsanlar artık barut fıçısı gibiler, patladı patlayacak duruma gelmişler.

Yetkililer bu feryatları bir türlü duymuyor gibiler.

Peki neden duymuyorlar???

 

YILMAZ VE KORUMALARI

Alaçam’da kavgayı ayırmak için araya giren ve bu arada tartaklanarak burnundan yara alan Samsun Büyükşehir Belediye başkanı bu olaydan bir gün sonra Samsun’da merkez içi tabir edilen bölgede yürüyordu.

Saydım, çevresinde tam sekiz tane koruma vardı.

Geçmiş ola beyler.

Başkan tartaklandıktan ve burnu kanatıldıktan sonra korumanın ne anlamı var ki?

Koruma verilmediği için şehit olan askerlerin, yine koruması olmadığı için şehit edilen Başsavcının yaşadığı ülkenin vatandaşlarıyız.

Allah hepimize kolaylık versin.

 

FINDIK KAÇA…

Fındık alım satımı yapan bir arkadaşımı ziyaret ettim. Üreticiler gelip “Fındığı kaça alıyorsun” diye soruyorlar kendisine.

Cevabı hep aynı oluyor:

375 kuruş.

Üretici düşük fiyatı duyunca fındığını satmadan gidiyor.

Geçen yılsonunda fındık tam 750 kuruştan işlem görüyordu.

Şimdi fiyat yarı yarıya düşmüş.

Peki, fiyatlar neden düşmüş?

Devlet alım yapmıyormuş.

Devlet alım yapmayınca piyasayı oluşturmak da haliyle tüccara kalıyor.

İşte tüccarın verdiği fiyat ortada…

Bugün tüccar üreticiden fındığı ucuz yollu alır, üreticinin elinde fındık kalmayınca devlet devreye girer ve tüccardan fındığı 7 – 8 liradan ister.

Beş ayda yüzde yüz kazanç.

Yesin tüccar.

 

GÜNÜN FIKRASI

Temel ve Fadime tatil için yurt dışına çıkıyormuş...

Güzel güzel giderken kaptan pilotun anonsu duyulmuş...

“-Üzgünüm size kötü haberlerim var... Teknik bir nedenle acil iniş yapmamız lazım...

Şanslıyız ki altımızda haritalarda görülmeyen bir ada var... Kumsalı inebileceğimiz kadar geniş...

Ama bizi bilinmeyen bir adada bulmaları çok zor... Hayatlarımızın sonuna kadar orada kalabiliriz...”

Ve uçak söz konusu adaya sağ salim inmiş...

Akşam Temel karısına dönmüş;

“Geçen hafta kirayı ev sahibine vermiş miydin?..”

“Hayır” demiş Fadime başını öne eğerek...

“Peki, bakkalın borcu, kasabın parası?...”

-Özür dilerim ama... Unuttum hepsini...

Temel, Fadime’nin yanağına bir öpücük kondurmuş, “Hayatım” demiş;

“-Merak etme şimdi kesin bizi bulurlar…”

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat tramvay gibidir; tam yer bulmuş oturacakken bir de bakmışsın ki son durağa gelmişsin. Camillo Barbaro

DUVAR YAZISI

Söyleyecek çok şeyim var, Bir iki kelimeye sığmıyor…