''Gübre fiyatları aşağıya çekilmezse bu sene tarıma dayalı üretim yüzde 30 azalacak''
Bu iddia Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü'ye ait.
Hasan Tütüncü sıradan bir vatandaş değildir.
Samsun'da çiftçilerimizin temsilcisi olan bir STK'nın başkanı olarak Hasan Tütüncü'nün bu tespitini çok önemsiyorum zira kendisinin bu güne kadar AK Parti hükümetlerinin tarım politikalarının hilafına bir açıklamasına rastlamış değilim.
Söyledikleri bu bakımdan da çok önemlidir yani.
Tütüncü, böyle bir açıklama yapıyorsa, bıçak kemiğe dayanmış demektir.
Yeşilırmak ve Kızılırmak gibi ülkemizin iki önemli akarsuyun denize döküldüğü havzada Bafra ve Çarşamba gibi iki önemli ovasında tarımsal üretimin yüzde 30 dolayında azalacağına dönük bir tespit, geleceğimiz açısından alarm niteliğindedir.
Tarım, Samsun için önemli olmasına önemlidir elbette ama Samsun gibi şehirlerde tarımsal üretimin üçte bir oranında azalacak olması, ülkemiz açısından da önemsenmesi gereken bir tespittir.
Dünya Gazetesi yazarlarından Dr. Rüştü Bozkurt'un yazılarımda sıklıkla dile getirdiğim bir tespiti var.
Konunun önemine dönük olarak Rüştü Bozkurt’un o görüşünü burada bir kez daha tekrarlamak isterim.
Bozkurt, bölgemizde de konuşmacı katıldığı konferanslarda sadece tarım yaparak zenginleşen bir ülkenin olmadığını ama bir ülkenin tarım yapmadan da ayakta kalamayacağını söylerdi.
Nazım Hikmet'in ''İpek bir halıya benzer'' dediği Anadolu toprakları verimlidir.
Çarşamba, Bafra, Konya ve Çukurova, gibi sulanabilir arazilerle dolu ovalarımız da adam ek, adam yetişir.
O derece yani.
Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli sınırları içindeki Ergene havzasında hububattan ayçiçeğine tarımın her türlüsü yapılırken, Iğdır platosunda narenciye yetişiyor daha ne olsun.
Bu verimli toprakları bize vatan yapanlara ve bırakanlara şükran duyarken, Allah'a da şükrediyoruz elbette.
Ve fakat.
Ne acıdır ki bunca verimli topraklarımızda tarımı terk eder hale geliyoruz.
Bu duruma gelmiş olmamızın sebepleri var elbette.
İlk akla gelen de tarımsal üretim için gerekli olan girdi maliyetlerinin çok fazla artmasıdır.
Gübre fiyatları mesela, geçen yıla oranla yüzde yüz oranında artmış.
Mazot fiyatlarında bir yıl içindeki artışın oranı yüzde 60 dolayında olmuş.
Buna karşın, tarım ürünlerindeki artış ise en fazla yüzde 24 oranında gerçekleşmiş.
Bu durumda çiftçilerin para kazanması mümkün değil elbette.
Bırakın para kazanmayı, köylü vatandaş birikimlerini de kaybeder hale gelmiş.
Traktörleri haczediliyor daha ne olsun.