Samsun’un Bafra, Alaçam, Terme ilçelerinde çeltik tarlaları var. Çeltik sulak arazide yetişir ve sonrasında pirinç olup masamıza gelir. Samsun’da üretilen pirinç Türkiye’nin her yanına gider, üretici de fiyatlar nedeniyle sevinir, eksiklerini giderir.
Ancak bu yıl akıllara takılan bir soru var: Sulak arazide beslenen ve çeltik tarlalarında sıkça görülen sivrisinekler, korona virüsünün taşıyıcısı olabilir mi?
Uzman değilim, bilemem ancak uzmanlar bu konuda görüşlerini açıklamalı ve vatandaşı bilgilendirerek rahatlatmalıdır.
Çeltik içinde bulunduğumuz üretim darboğazında Samsun çiftçisini rahatlatacaktır. Türkiye son yıllarda tüketilen pirincin bir bölümünü uzak doğudan yani Çin’den ithal etmektedir. Çin, korona virüsünün merkezi durumunda, bu unutulmamalıdır. Kısacası gıda maddelerinin ithal edilmesi yerine Türk çiftçisinin desteklenmesi gerekmektedir. İktidarın yapması gereken de budur. İthalatların kimler tarafından yapılıp iç piyasaya dağıtılmasının arkasında kimler vardır, araştırılmalıdır.
Unutulmaması gereken bir konu da şudur: Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi köylü milletin efendisidir. Milletin efendisini iktidar ekonomi ve üretim politikalarıyla yurtdışına mahkûm etmemelidir.
SAMSUN’DA KORONA
Kenya ve Tanzanya’dan Samsun’a getirilen ve burada karantina altına alının Türk Vatandaşlarından üçünde test sonuçları pozitif çıkınca Samsun’da vatandaşlar biraz panikledi.
Haber şöyle: 14 gün önce Kenya ve Tanzanya'dan Samsun'a getirilerek buradaki yurtlarda karantina altına 272 Türk vatandaşından 268'i alkışlarla memleketlerine uğurlandı. Gurbetçilerden 3'ünün test sonucu ise pozitif çıktı. Bu üç kişinin karantina süresi uzatıldı. Ayrıca bir kişide de test sonucu negatif çıkmasına rağmen önemli semptomlar görüldüğü için hastanede tedavi altına alındığı belirtildi. Neden hep Samsun’a getiriliyor bu vatandaşlar merak ediyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa, yarın kaybeder. (Churchill)