“Hayat bir fincan kahve gibidir; bazen acı, bazen tatlı olur. Önemli olan kahvenin tadı değil, onu kiminle içtiğinizdir. Niccolo Paganini on dokuzuncu yüzyılda yaşamış yetenekli bir müzisyendir. Herkesin hayran olduğu ünlü kemancı kalabalık bir dinleyici önünde önemli bir konser vermektedir. Bütün orkestra Paganini'nin içli keman sesine ustalıkla eşlik etmek üzere pürdikkat çalmaktaydı. Derken beklenmedik bir şey oldu.
Paganini'nin kemanının tellerinden biri çat diye kopuverdi. Kemanın orta teli herkesin göreceği biçimde havada sallanmaya başladı. Usta müzisyenin alnına ve yüzüne bir anda terler hücum etti. Hayli zorda kaldığı belliydi. Ancak hiçbir şey olmamış gibi kalan üç telle kemanı aynı güzellikte çalmayı sürdürdü. Fakat çok geçmeden olabilecek en kötü şey oldu. Orkestrayı yöneten şefin şaşkın bakışları arasında ikinci tel de koptu.
Paganini buna rağmen yine çalmaya devam etti. Müziğin güzelliğinden ve kemanın sesinden eksilen bir şey yoktu hala. Fakat birkaç dakika sonra üçüncü tel de koptu. Orkestranın icra ettiği parçanın sonlarına gelinmişti. Şimdi ustanın kemanından kopmuş üç tel avare avare sallanıyordu. Usta sanatçı herkesin şaşkın bakışları arasında tek telli kemanla müziğin güzelliğinden hiçbir şey eksilmeden parçayı bitirdi. Dinleyiciler ayağa kalkıp görülmemiş bir coşkuyla uzun uzun alkışladılar.
Alkış sesleri kesilmek üzereyken, Paganini dinleyicilerden koltuklarına yaslanmalarını istedi. Konserin kaçınılmaz olarak biteceğini düşünen dinleyiciler çaresiz oturdular. Paganini kemanını herkesin görebileceği şekilde kaldırdı. Başıyla orkestra şefine başla işareti yapıp tekrar dinleyiciye döndü.
Gözlerini hafifçe kısarak gülümsedi ve bağırdı: 'Paganini ve bir tek tel!' sonra, tek telli Stradivarius marka kemanını çenesinin altına alıp son parçayı mükemmel bir performansla icra etti…
Evlilik de kalabalıklar karşısında verdiğimiz bir konser gibi değil midir? Başlangıçta her şey mükemmeldir. Eksiğimiz, gediğimiz, kusurumuz yok gibidir. İlişkinin de kusursuz gideceğini düşünürüz. Ahengin hiç pürüzsüz süreceğini hayal ederiz… Sonra Paganini'nin kemanı gibi bizimde zamanla tellerimiz kopmaya başlar. Eksiklerimiz ortaya çıkar. Ahenk bozulur gibi olur. Böyle zamanlarda çoklarının yaptığı gibi bizim de yaptığımız kopan tellere odaklanıp illa da eksik yanlarımızı görmektir.
Paganini gibi pek az insanın yapmayı göze aldığı ise kalan tek tele odaklanıp aşkımızın sesini bir keman gibi yüreğimizde sürdürmeye devam etmektir. Şimdi sorun kendinize… Bir tek teliniz bile kalmadı mı konseri sürdürmek için?
Cevabı biliyorsunuz… 'Her şey bitse de Vatan Sevgimiz kemanımızda kalan tek tel!' Konser devam ediyor.”
Önceki akşam Samsun Barosu Kültür Sanat ve Gezi Komisyonu’nun düzenlediği etkinlik vardı. Türk Sanat Müziği Konserini izledim. Samsun halkı bu tür etkinlikleri gerçekten kaçırmıyor, bu nedenledir ki Samsun’da Müzik ve Tiyatro yani sahne sanatları vatandaştan ilgi görüyor.
Kemanın tek teli kalsa da hatta tüm telleri kopsa da konserin devam ettiğini unutmamamız gerekiyor. Bu tür etkinliklerin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde de sürmesi dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum. Yeni yıl, hepimize sağlık ve mutluluk getirsin. Unutmayalım yaşadığımız hayatın içindeki müzik ve konser devam ediyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Sanat doğanın içindedir; sanatçı onu oradan çıkarabilendir...(Albrecht Dürer)