istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Kızılay'ın binası
Yazarlar // 22 Ocak 2016 Cuma 00:00

Ragıp GÖKER

Türk Kızılayı ‘İnsanlar arasında ayrım gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ilkesiyle, hayır kurumu niteliği çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur’’ diye tarif ediliyor.
Yaklaşık 150 yıl önce Hilali Ahmer Cemiyeti adıyla kurulduktan sonra önce Türkiye Kızılay Cemiyeti ve daha sonra Türkiye Kızılay Derneği adını alan ‘Türk Kızılayı’ ayrıca, uluslararası düzeyde bilinen ve tanınan en büyük yardım kuruluşumuzdur.
Gelirlerinin büyük bir bölümü bağışlardan oluşur.
Zekatını bile Kızılaya veren inanlarımız var.
Türk Kızılayı Derneğinin ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Samsun’da da binaları var.
Samsun’da ayrıca kök hücre bağışının yapılabileceği bir kan merkezi bile bulunuyor ama Kızılay’ın Samsun’daki merkezi eski adliyenin karşısındaki binada hizmet veriyor.
Rahmetli Bahattin Yılmaz’ın Başkanlığı döneminde yoksullara yardım o binadan yapılırdı.
Evlilik hayali kuran genç kızlara gelinliğin bile dağıtıldığını hatırlarım.
Büyük Otelin salonunu kiralayamayan dar gelirli aileler çocuklarını evlendirsin diye ucuza kiralanan bir düğün salonu bile o binada yıllarca hizmet verdi.
Bu fakir ve zevcesinin, 33 yıl önce evliğe ilk adımı atarken nişan yüzükleri o binadaki düğün salonunda takılmıştı.
Bizim gibi çok sayıda çiftin düğün ve nişan törenleri o salonda yapıldı.
Birçok öğrenicin, yılsonu balolarını bile o salonda yaptıklarını hatırlarım.
İşittim ki, Samsun’un anı defterlerinden biri olan o bina yıkılacakmış.
Büyük Otel de yerle bir edildi.
Eski düğün salonlarının hiç biri yok artık.
Binaları yıkanlar farkında mı bilmem ama bunu yaparken, anıları da yok ediyorlar.
O binayla özdeşleşmiş çok sayıda kiracı da var.
Turgut Abi’nin İstikamet Eczanesi mesela, ben küçük bir çocukken de oradaydı, emekliliğimin 15. yılını sürdüğüm bu günlerde de hala orada.
O eczaneyi başka bir yerde düşünemiyorum.
Yıkılıp yok olan çok sayıdaki eski bina gibi Kızılay’ın o binası da Samsun’un hafızasıdır aslında.
Anılarla dolu o binayı yıkıp oto park yapacaklarmış.
Otoparkları bilirsiniz.
Her biri çirkin birer beton yığınıdır.
Kızılay Binasının onarılıp kiraya verilmesi ve öyle değerlendirilmesi mi daha güzel olur, yoksa soğuk bir beton yığınına dönüştürülmesi mi?
Oto park yapılacak bina, Kızılay’a birkaç kuruş daha fazla para kazandırır belki ama bu para, Samsun’un vitrini sayılan Cumhuriyet Caddesi üzerinde çirkin bir görüntünün oluşmasına değer mi bilmem.
Behçet Necatigil ‘’ Anlamaz çağ/ ince ayrıntıları, kalın gürültülerde’’ demiş ya.
Galiba öyle.
Aldığı bağışlarla yoksulun, muhtacın, dara düşmüşün ve afete maruz kalmışın imdadına yetişen Kızılay da, paradan başka bir şey düşünmeyen  ‘paragözlerden’ olursa vay halimize.


* * *
Mustafa Koç

Türkiye dün Mustafa Koç'un ölüm haberiyle sarsıldı.Mustafa Koç, iyi yetişmiş bir İşadamı özelliğinin yanı sıra, iyi bir entelektüel olarak bilinirdi.
Başın sağolsun Türkiye.