Pazartesi günü imzalanan toplu sözleşmeden 523 bin sözleşmeli memura kadro, 1.5 milyon kamu çalışanına da 3600 ek gösterge müjdesi çıktı. 2013'ten bu yana gündemde olan sözleşmeli personel sorunu 2022'de çözülecek deniliyor.
20 yıldan beri Türkiye’yi yönetenler yine CEK-CAK kelimeleriyle tamamlanan sözlere başvuruyorlar. Yine memur ve memur emeklileri ile işçiler ve emekliler hüsrana uğradılar. Emekçi ve emekli grup dağ beklerken İktidar alın fareyle oyalanın deyiverdi. Çalışanlar yine hüsrana uğrarken çalıştıranlar kasalarını doldurmaya devam edecekler. İktidar a memurlar az para verip yandaş yüklenicilerin ceplerini doldurmasına yol açacak.
Ellerine almışlar sopayı hep abalıya vuruyorlar. Bu yolun sonu hiç de iyi değil. Bugün yönettiklerini sananlar yarın yönetilen durumuna düştüklerinde işçi ve memurların bugünkü serzenişlerinin ne kadar haklı olduğunu görecekler ve işte o zaman bugünleri hatırlayacaklar.
Bugün yönetenler yönetilen duruma geldiklerinde ilk uğrayacakları yer mahkemeler olacak. Bunu bugün vatandaşı sömürenler unutmasınlar. Bir cümle vardır ve şöyledir: Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Bu hesap sorulduğunda bugün seslerini çıkarmaktan korkanlar ne yapacaklar biliyor musunuz yönetenler? Önce onlar suçlayacaklar sizi, yaptıklarınızın hesabını soracaklar, alıp da dağıtmaktan çekindiklerinizi birer birer açıklayacaklar. Bugün korkanlar yarın aslan kesilecekler. Çünkü bu hep böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.
Bugün iktidarın yapması gereken, Türkiye’den kimlerin yurt dışında vatandaşlık aldıklarını belirlemek ve Türk vatandaşlığından çıkarmaktır. Böyle olmalı da bu kararı kim alacak? Bu kararı alacakların yakınları çocuklar ve ailelerinden bazıları yurt dışında vatandaşlık almışlar mıdır, alanlar varsa açıklanabilir mi?
Biliyorum açıklanamaz, çünkü bunların kayıtları herhalde tutulmamaktadır. Nedeni basit, çünkü garibanın böyle bir şansı yoktur, çifte vatandaşlık alanların tamamı geleceğini yurt dışında arayanlardır.
AK Parti iktidarı, yurt dışında geleceğini arayanları vatandaşlıktan atsa ya, işte o zaman sandıkta kendilerine oy verecek olanlar artar.
Sahada konuşulanlara bakılırsa İktidar önümüzdeki seçimlerde yolcu, bunu önlemek için de seçimi erkene alabilmenin telaşındalar gibi görünüyor. Nedeni basit: Eğer seçimler erkene alınırsa vatandaşın homurdanması ve iktidarı eleştirmesi bugünkü haliyle kalacak, aksi halse bu homurdanma ve eleştiriler sonunda sandığa da yansıyacak.
İşte bu nedenle iktidar, eleştirenlerin sayısının minimumda tutulup maksimum seviyeye gelmeden işi bitirmek istiyor. Bu ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de yansıyacak. Yansırsa ne olacak, iki veya üçüncü dönem tartışılacak. Ben işbaşındayım söylediğim kanundur demeye kalkmasın kimse, kanunlar hemen değişebilir. Belli olmaz, askeri okuldan mezun olanlardan birisi Genel Kurmay Başkanı olabilir.
TEK İCRAATI VAR
İYİ parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun milletvekili Erhan usta, Atakum sahiline tahkimat dökülmesi ve ardından kaldırılmasına değinerek, Başkan Mustafa Demir'e yönelik ağır ithamlarda bulundu... Usta, "Göreve geldiği günden bu yana tek icraatı yıkmak olan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bu seferki icraatı, kumsala taş dökmek oldu "dedi.
Evet, Başkan Demir bunu hep yapıyor. Ancak sadece Başkanın mı suçu var burada, hayır. Büyükşehir Belediye Meclisindeki üyelerin hiç mi suçu yok bu yapılanlarda, hiç mi suçları yok vatandaşın vergilerinin böyle çarçur edilmesinde. Mustafa Demir’e sorulacak hesap kendilerine sorulmayacak mı sanıyorlar. O zaman bakalım yargı karşısında nasıl hesap verecekler.
GÜNÜN SÖZÜ
Gerçeği, insanların ölçüsü ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı. (Hz. Ali)