Enflasyonun canımızı yaktığı günlerde gıda ürünlerindeki KDV yüzde 8'den yüzde 1'e düşmüştü.
Bu kararla birlikte gıdada fiyatların gerileyeceğine inanılmıştı.
Ve fakat.
Gıdadaki KDV düzenlemesi, yapılacağına dair daha önceden haber verilircesine peşi sıra yapılan açıklamalar sonucunda düzenlemenin bir gün öncesinde marketlerdeki raflara neredeyse tüm ürünlerin fiyatları zaten değişmişti.
KDV indiriminden önce fiyatlara zam yapılmıştı yani.
Bu durumda KDV'deki 7 puanlık indirim de bir işe yaramamıştı aslında.
Cumhurbaşkanı'nın çağrısı ile tüm belediyeler de içme suyunda KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1’e indirdiler.
İndirdiler de ne oldu.
Su ucuzladı mı?
En azından Samsun'da düzenlemenin bir faydasını görmedi yurttaşlar.
Çünkü Samsun Büyükşehir Belediyesi içme suyu tarifesini TEFE-TÜFE'ye endekslediği için enflasyon arttıkça su tarifesi de sürekli yukarı doğru çıkıyor.
Samsunlular, suda da KDV indirimin faydasını çok hissedemediler yani.
Cumhurbaşkanı önceki gün, bazı temel ihtiyaç maddelerindeki KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesine dönük kararının etkileri de korkarım gıda ürünlerdeki düzenleme gibi çok fazla hissedilmeyecek.
Mesela Hijyenik kadın pedi geçen yıl 67 kuruşmuş, pedlerin fiyatı önce yüzde 51 oranında artarak 1 lira 5 kuruşa çıkmış.
Bazı ped markaları, Aralık ayından sonra da bazı marketlerde 2 liradan satılmaya başlanmış.
Böylece bu ürünlerin fiyatı bir yılda yüzde 200 yakın artmış oldu aslında.
Şimdi yüzde 200'e yakın fiyatı artan bir üründeki KDV'yi yüzde 8'den, yüzde indiğinde bunun fiyat istikrarına etkisi ne kadar olur varın siz düşünün.
Bacanağımın iki yaşında bir torunu var.
Damada, bezin bittiğini söylemeye korkar oldu baldızım.
Torununa bakan baldızım, günde üç dört defa ''Kakan var mı oğlum?'' diye soruyor ama oğlanın umurunda değil tabi.
Bebek sayılabilecek yaşta çocuk netice itibariyle ve bu nenle de insanın özünün içine bakarak, yapıyor yine yapacağını.
Demem o ki;
Bebek bezinde yüzde 140 oranında artan fiyatlara karşın, KDV düzenlemesi ne kadar etkili olur onu da bilemedim.
Fiyatlar sadece gıdada ve temel ihtiyaç maddelerinde uçmadı.
Dar ve sabit gelirleri oluşturan esnaf kesimi ile çalışanlar, bu fiyatlardan otomobil sahibi olabilecekler mi mesela.
Donanım bakımından zengin otomobillerin en ucuzunda fiyatlar 600-700 bin lira bandına ulaşmış durumda.
Uygun fiyatlı olduğunu düşündüğümüz donanımı zayıf otomobillerin fiyatları bile 250 bin liradan başlıyor.
Hangi çalışan bu fiyatlarla otomobil alabilir.
Benzin mazot keza ateş pahası.
Bırakın şehirlerarası seyahati veya tatile gitmeyi falan, İlkadım'dan Atakum'a gitmeye korkar olduk.
Konut piyasasında da KDV düzenlemesi yapılmış.
İki sene önce 250 bin lira alınabilen bir dairenin fiyatı 750 bin lirayı aşmıştı.
Bu konutlarda KDV oranları da değişti.
Villa lalanlar daha az KDV ödeyecekler ama küçük bir daire alacaklar daha fazla vergi ödeyecekler.
Esnaf kesimi ve çalışanlar için ev sahibi olmak hayal olmuştu zaten ama bu yeni düzenleme dar ve sabit gelirlilerin bu hayali kurmalarına bile izin vermeyecek sanırım.