Birisi gelse Samsunspor’a düşman olsa anca bu kadar zarar verirdi.
Sen kötü niyetli değildin belki.
Ama şu verdiğin zarar var ya. Düşmanımız olsa anca bu kadar tahrip ederdi yapıyı.
Kulübün dibine dinamiti koydun ve gittin.
Bi direğimiz kalmıştı yapıyı tutan, temliklerle de onu tutan çiviyi söküyorsun.
Yetmedi mi genlerimizle oynadığın.
Bak şimdiden söylemesi, bu gidiş iyi bir gidiş değildir.
Bizim sonumuz da tıpkı Göztepe olacak.
“Benden söylemesi” gibi klasik söylemlerden nefret ederim.
De.
Varmı başka türlü bir anlatım şekli bilemedim.
Hiç mi sevmedin bu renkleri.
Kırmızı- Beyaz ve Siyah
Bu renklerin bi anlamı yok mu?
Sende renk duyarsızlığı olabilir de.
O arma bişey ifade etmiyor mu?
Armadaki Atatürk heykeli.
Hiç mi bi şey ifade etmez.
“Daha ne yapayım para verdim” diyebilirsin.
Ve fakat
Bütün sıkıntı da bu zaten.
Hesapsız bu harcamandır bugün bizi kara kara düşündüren.
39 Milyon liralık borç. Büyük bir kısmı da senin alacağındır.
Samsunspor kulübünün altından kalkabileceği bir yük değildir.
Sen hatalarının bedelini ödemeden çektin gittin.
“Tahrip ettiğin yapıyı onarman lazım” dedik, umursamadın bile.
“Ben yaptım oldu” diyerek kurtulacağın bir durum değil bu.
Sen, Başbakan mısın ki;
Sadece söyleyebiliyor böyle.
“Ben yaptım oldu” demek onu mahsus bi durum. Onun millet nezdinde böyle söyleyebilecek kadar kredisi var. Kimse ondan hesap soramaz.
Sen bu yetkiyi nereden buluyorsun kendinde.
On binlerin gönül verdiği bir kulübün yapısını bozuyorsun ve sonra da çekip gidiyorsun.
Arkana bakmadan hem de.
Şehir den de sağiık sorunlarını gerekçe göstererek kaçar gibi.
“Bi de şu kadar harcama yaptım, bana alacağımı ödeyin” diyorsun.
Ayıp ediyorsun!
Yanlış anlama sakın senden bir talebi olamaz artık Samsun’un.
O kadar söyledindi, yazıldı ve çizildi.
Bütün bu söylenenler ve yazılanlar öyle anlaşılıyor ki; senin bir kulağından girdi öbür kulağından çıktı.
Demem o ki:
Samsunspor bir bilinmeze doğru hızla yaklaşıyor.
Sonu iyi değil yani.
Aldığında böylemiydi ki, yapı öyle bırakıp gittin.
Sonumuzu az çok tahmin ediyorsundur.
Samsun’da olmadığın belli.
Boğaz kenarında mı içiyorsun şimdi rakını bilemem.
Bu eser senindir. Eserinle övünebilirsin şimdi rakını yudumlarken Boğazın kıyısında.