Biz bişey başlattık. Bizim takımı takip için bi gazeteci topluluğu ile birlikte deplasmanlara gidiyoruz.
Bu kararı almakla ne iyi etmişiz. Necattin Demirtaş ve Osman Genç ne iyi etmişte bizim bu deplasmanlara gitme projemizin destekçisi olmuşlar.
İki hafta önce Denizli’deydik. Pazar günü de 14 arkadaşımızla Kayseri deplasmanında oynadığı Erciyesspor maçında takımımızı izledik.
Bu seyahatleri sadece maç yazılarıyla sınırlandırmayalım istiyoruz. Mehmet Yazıcı da bir nebze değinmiş. Samsun’un ‘’Kültür Elçileri olabilir miyiz’’ diye düşünüyoruz mesela. Deplasmana gittiğimiz şehrin Valisini ve Belediye Başkanını da ziyaret edelim ve ‘’Samsun’da ne üretiliyor, şehrin Samsunspor gibi daha farklı ne özellikleri ve güzellikleri varsa onları da anlatalım’’ gibi düşüncelerimiz var.
Samsun’dan gelen onca gazetecinin Vali ve Belediye Başkanını ziyareti ve ziyaret sırasında orada anlatılanlar mutlaka o ilin yerel basınında haber yapılacaktır. Bununda ‘’Samsun’a bir yararı olacaktır’’ diye düşünüyoruz.
Pazar günü küçük bir gazeteci ordusu olarak Kayseri’ye gittik. Sabah’ın erken saatlerinde Yozgat yönünden şehre girdik. Tatil sabahı erken saat olunca Erciyes’e çıkmak iyi bir fikirdi, öyle de yaptık.
Ancak şehre girerken bir küçük sanayi sitesinin kenarından geçiyorduk. İlk göze batan şey her yer ter temizdi.
Yerde bir çöp görmek! Sanayi sitesi de olsa ne mümkün.
Mukayese meraklılarına bizim 19 Mayıs veya Örnek Sanayi sitelerinin etrafında dolanmaları önerilir.
Erciyes’e Büyükşehir Belediyesinin yaptığı30 metregenişliğinde bir yoldan çıkıyorsunuz. Yol iyi tür asfaltla kaplanmış. Geçiniz yolda bozulmaları, çukurları falan tek bir yama bile yok.
'’Erciyes’in Karı, Kayseri’ nin Kar’ı olacak’’ böyle yazan 10- 15 dolayında afiş eşlik etti bize zirveye çıkana kadar.
Zirvede Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve işletilen kayak tesislerinin otoparkında sabahın erken saatleri olmasına rağmen, çevre illerin ve bir de özellikle Ankara’nın plakalarını taşıyan yüze yakın araç vardı.
Kayak yapmaya gelmişler. Esnaf bayram ediyor olmalı.
Şehrin sokaklarında yürüdük sonra. Geniş bulvarları ve bunları kesen sokakları tertemiz. Çöpten hiç söz etmiyorum bile. Sokaklara kazma kurumlar olmuştur muhakkak ama arkasından belediye hemen gereğini yapmış olmalı. Asfaltlarda bozulma ve yama göremedim.
Şaşılacak iş, kaldırımlarında tek taş bile yerinden oynamıyor.
Demek ki neymiş: Yapılınca oluyormuş.
Beni asıl şaşırtan Kadir Has Stadı oldu.
İsmine bakıp stadı Kadir Has’ın yaptırdığını düşünmeyin. Rahmetlinin çok hizmeti ve katkısı saymakla bitmez belki ama parasal katkısı 1,5 milyon lira kadar olmuş. Kadir Has ismi tamamen rahmetliye bir jest yapma amacı taşıyor yani.
Kadir Has Stadı ve Spor Kompleksi yaklaşık 70 Milyon liraya mal olmuş. Ülkemin bu en güzel stadyumlarından birini Kayseri Büyükşehir Belediyesi yaptırmış. Stat ve spor kompleksini bünyesinde kurduğu bir sor şirketi ile Büyükşehir Belediyesi kendisi işletiyor.
İnanılır gibi değil.
Bizim Büyükşehir Belediyesinin Bakanlığın yaptığı salonu sahiplenip ‘’Sizin için’’ diye yazdığı gibi de şehri ‘‘Sizin İçin’’ yazılı afişlerle donatmamışlar üstelik.
Arkadaşlarla biz bu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanının siyaseti hiç bilmediğine kanat getirdik. Adamcağız, çok güzel bir otogar da yaptırmış ama ne otogara ne de spor kompleksine ismini bile verdirememiş. ( Esprinin müellifi Ustam İsmail Başaran’ ın iznine sığınarak)
Samsun Halkı, bütün bu yazılanlar ‘’Sizin İçin’’
Sayın Fahrettin Ulusoy, bu da senin için!
Bu günlerde sakın Kayseri’ye gitme, kendini enayi gibi hissedersin maazallah.