Kayıp ve kaçak…
Kimsenin kaybolduğu ya da kaçtığı yok…
Bu sıralar daha sık duymaya başladığımız ama yıllardır elektrik faturalarında gördüğümüz ibareler.
Kayıp, “Enerji/Elektrik Kaybı”; bir tür enerji kaybı terimi…
Kayıp; anlaşılacağı üzere, enerji nakil hatları ve iletim hatları boyunca iletken direncinden dolayı oluşan kayıptır.
Bu oran ülkemizde %4-8 arasında değişmektedir.
Kaçak ise; enerjiyi/elektriği çalarak kullanmak…
Bir de kayıptan kaçak yaratanlar. Mesela; elektriğin harcandığı yer ile ölçüldüğü yer arasındaki fark uzak olur ise (göz yumulur ise) ölçüm kayıplarından dolayı oluş(turul)an kayıptan kaçaklar var...
Literatüre geçmiş birçok türü olmakla birlikte en popüler olanları;
* Özel tesisat çekmek,
* Analog saatlere röntgen filmi, fotoğraf sokarak dönen diski durdurmak,
* Saati konut/bina içerisine alarak okutmamak,
* Şehir içi enerji nakil hatlarına kanca atmak,
* Fayans veya kapılara özel sistemler ekleyerek gizli düğmeler eklemek,
Kaçak elektrik üzerine geliştirdiğimiz yöntemler müthiş inovatif.
Bu enerjimizi müspet ilimde kullansak sanırım çoktan uzaya çıkmıştık…
***
Bir de bu hırsızlığın faturasını ödeme kısmı var ki dürüst aboneleri çileden çıkartıyor…
K/K Bed. diye fatura yazılan ve elektrikteki “Kayıp Kaçak Oranı”nın faturalarımıza yansıması ile oluşan “Kayıp/Kaçak Bedeli”…
Elektrik faturasının yaklaşık %10’u kayıp ve kaçak/çalınan elektrik için ödeniyor.
Malesef özelleşen dağıtım şirketleri, abonelerin tepkisinden çekindiği için bu bilgiyi gizliyor, gizlemek zorunda kalıyor.
Aslında, kayıp/kaçağa ödenen faturada bedelinin açık biçimde yer almaması, Tüketici Kanunu ve Birleşmiş Milletler Evrensel Tüketici Hakları Bildirgesi’ne aykırı.
***
Kayıp için yapacak çok fazla bir şey yok.
Ancak yatırım ve enerji nakil hatlarındaki iyileştirmelerle biraz daha azaltılabilir.
Kaçak işi öyle değil…
Maalesef en çok kaçak elektrik vakaları Doğu ve Güneydoğu bölgemizde oluyor.
1 milyon 46 bin abonesi olan Dicle EDAŞ, Diyarbakır , Şanlıurfa, Siirt, Mardin, Batman ve Şırnak illerini kapsıyor. Dicle bölgesinde Kayıp/Kaçak oranı 2012 yılında %72 iken, 2013 yılında %75 olmuş…
Van EDAŞ, Van, Bitlis, Hakkari ve Muş illerini kapsıyor. Bu bölgedeki 2012 yılı oranı %59 iken, 2013 yılında %66 olmuş…
Bu oran bölgemiz olan Yeşilırmak EDAŞ yani, Samsun, Amasya, Sinop, Çorum, Ordu illerinde ise 2012 yılında %7,26 iken 2013 yılında 10,46 olmuş…
Türkiye’de 2013 yılı verilerine göre en az K/K oranı %6,14 ile Trakya EDAŞ olmuş…
***
Sabancı Holding’in Enerji Grup başkanı geçenlerde çıktı, “Toroslar bölgesinde Suriyeliler yüzünden kayıp kaçak oranı yüzde 14-15’e çıktı” dedi.
Bu bir zihniyeti anlamamız açısından da önemli.
Devleti sayıp, sevmezsen, amacın; iyi bir “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı” olmak değilse,
Kendini gelip-geçici görüyorsan kaybın da olur, kaçağın da…
***
Doğu, Güneydoğu’da ki bu kaçak elektrik işine kızıyoruz.
Ben dahil; “Bunların parasını neden biz ödüyoruz?” diyoruz.
Aslında iş biraz farklı…
Birileri işi “sivil itaatsizlik” konumuna getiriyor.
Burada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları üzerinde; “Bunlar bizim paralarımızla yaşıyor, elektrik parası ödemiyor, kaçak kullanıyor, vergi vermiyor.” dedirtmek…
Kafalarda, kendilerince ayrı/sorunlu asalak geçinen bir bölge algısı oluşturmak suretiyle Türk toplumu içerisinde “ayrışmanın zeminini hazırlamak”, insanlara “bize ne faydaları var, gitsinler kendi başlarının çaresine baksınlar” zihniyeti olarak karşımıza çıkıyor.
***
Milli birlik ve bütünlüğümüzü bozacak, her türlü fitneden uzak bir Türkiye dileğiyle…