Geçin bunları, balık hem de yerinde pahallı.
Samsun'da balık tezgâhlarında istavrit, barbunya, mezgit ve hamsinin kilosu 10 TL'den satılıyor deniliyor. İstanbul, Ankara gibi şehirlerde bu tür balıkların kilogram fiyatının 30 ile 40 TL arasında olduğunu söyleyen Samsunlu balıkçı esnafı, vatandaşlara "Fiyatlar düşmüşken balık yiyin" çağrısında bulunuyor.
Ben de bu çağrıya uyunca amiyane ifadeyle “kazık” yiyenlerden birisi oluverdim. Barbunya 10 liraymış, geçin bunu. Yakakent Samsun’un balıkçılık merkezlerinden birisi, fiyatların düştüğünü duyunca barbunyanın yanına yanaştım. Bırakın barbunyayı, minik tekirler bile 40 liradan işlen görüyor. Ucuz diye gittim, cebimi de elimi de yaktı. Fiyat 40-50 lira bandında dolanıyor. Tabi bu fiyat balıkçıdaki, lokantaya gidince insanın tane işi alıp yiyeceği geliyor. Bu fiyatlar bazılarına göre ucuz olabilir, balık lokantasında porsiyonu 50 lirayı aşınca kilosu da yüz lirayı bulmuş oluyor. Kolay değil, temizlenmiş ve pişirilmiş getiriliyor masaya. Yanına da beyaz su oluca gözler fiyatı görmüyor herhalde.
Balık ucuzmuş, geçin bunları, ne avlayan kazanıyor ne de tüketici ucuza yiyor. Kazananlar sadece aracılar oluyor. Aracılar sadece balıkta değil sebze ve meyvede de kazanıyor, üretici ve tüketici yine kaybedenler sınıfında kalıyor.
DAVUL VE ZURNA
Köyün birinde bir davulcu varmış, işi gücü davul çalmak. Başka işten de pek anlamıyormuş. Bir gün evinin damı akmaya başlayınca davulcu kiremitleri düzeltmeye çıkmış. Adam damda, davul yerde.. Davulcunun karısı da kapının önünde…
Davulcu kiremitleri aktarırken ayağı kayıp güm diye düşmüş davulun üstüne. Davulcu iki kalçasını tutup ".ötümün kemikleri kırıldı" diye bağırmaya başlamış. Davulcunun karısı ise bu haline gülmekten kırılıyor, bir taraftan da konuşuyormuş: Herif şükret ki davulcusun ve davulun üzerine düştün, ya zurnacı olsaydın da zurnanın üzerine düşseydin...
Türkiye’nin içinde bulunduğu durum tam da böyle, pazara gidince vatandaş fiyatlardan yakınıyor sonra yine de şükrediyor. Çünkü iktidar vatandaşa şükretmesini öğretiyor. Vallahi şükretmek de iyi, siz davulcu olsaydınız ve davulun değil de zurnanın üzerine düşseydiniz, davulun üzerine düştüğünüze sevinmez miydiniz? İktidar vatandaşa önce yapalı ürünleri dayatıyor, üretimi azaltıyor dışarıdan gelen ürünlere pahallı olarak muhtaç ediyor, kazanan üreticiler değil ithalatçılar oluyor. Vatandaş da iki kilo yerine bir kilo veya bir kilo yerine yarım kilo aldığına şükrediyor. Sonra da ya almaya ürün bulamasaydık diye iktidarı destekliyor. Bizde bu kafa yapısı ve düşünce olduğu müddetçe davula düştüğümüze şükrederiz…
GÜNÜN SÖZÜ
Aşırı kalabalık tavuk kümesi normalden daha az yumurta üretir.