Katma Değer Vergisi

Su faturasını okurken tükettiğim miktarın bedeli ve tutarından çok benden alınan diğer ücretlere bakmak artık alışkanlık haline geldi.

Faturada tüketim miktarı yerinde; Faturaya esas bir metreküp su tarife fiyatı 6.27, sayaç bakım bedeli 3.91, Ç.T.V 4.08 yuvarlama bedeli: 4.08. ve de su bedeline yüzde bir, atık su bedeline yüzde 8 KDV uygulanmaktadır ifadeleri yer alıyordu.

Bir de KDV’nin ne anlam taşıdığına bakalım: “Yapılan mal ve hizmet teslimlerinde mal ve hizmeti teslim alanının teslim edene ödediği vergi” deniliyor.

Ne demek, yani suyu bana satacak, sonra da hizmet bedeli adı altında benden vergi alacak. Bunun da adı üreticinin tüketiciye attığı kazık olmayacak, geçin bunu. Faturalara bakıldığında hep abalıya vuruluyor, vatandaşın sırtına yükleniyor.  Geçtim tamamen kaldırılmasından KDV miktarını indirin. Samsun Büyükşehir Belediyesi SASKİ Kurumu su bedeline yüzde sekiz KDV uyguluyor ya, bu fiyatı indiremez mi, elbette indirir ancak vatandaşın yanında olan kim? Bu KDV’yi hayatımıza sokan geçmiş iktidarın da geçmişine her fatura elime geçtiğinde rahmet okuyorum.

İktidar bir harar alıp bu ÖTV ve KDV’yi kaldırabilir mi, elbette kaldırır. İşte o zaman iktidar vatandaşın yanında derim. Ancak ÖTV ve KDV çıktı çıkalı gelen iktidarlar hiçbir zaman tüketici vatandaşın yanında olmadı. Platin ve altın satılırken ÖTV yani özel tüketim vergisi yok, Yata mazot alırken ÖTV yok, elbise alırken ödüyorsun. Elin oğlu yatıyla Türkiye’ye gelecek akaryakıt alırken özel tüketim vergisi ödemeyecek, Türk Vatandaşı elbise alırken ÖTV ödeyecek. Oldu olacak insanlar taş devrindeki gibi önüne arkasına ağaç yaprağı taksa da Özel Tüketim Vergisinden kurtulsa. Devir öyle bir hal aldı ki, geçinemiyorsan çalış senin de olur deniliyor, malı mülkü olana ise trafikte bile üstünlük sağlanıyor. Bu vergiler ve hayat pahalılığı gönderecek bu iktidarı.

KÖYLÜ AHMET VE EŞEĞİN FİYATI

Köylü Ahmet Ağa, eşeğini satmaya karar vermiş.

Kıymeti taş çatlasa 50 lira etmeyen eşek için pazarlık payı da ekleyerek 100 lira fiyat koymuş. Komşu köyden acilen eşeğe ihtiyacı olan Mehmet ağa 100 lira ödeyip eşeği pazarlıksız satın almış. Ahmet Ağa eşeğini satmış ama akşam da gözüne bir türlü uyku girmemiş...

Gece boyunca düşünüp, durmuş. "Mehmet ağa 50 liralık eşeğe niye 100 lira verdi?"

İçi rahat etmeyince ertesi gün eşeğini geri almaya karar vermiş. Pazara gitmiş Mehmet Ağayı bulmaya ama bir de ne görsün eşek 200 liradan satışa çıkarılmış...

İyice sıkıntı basmış ve kesin karar vermiş, geri alacak eşeğini...

200 lira pazarlıksız ödeyip geri almış... Aynı olay bu defa Mehmet ağanın başına gelmiş, o da uyuyamamış. "Allah Allah... Ahmet niye 100 liraya sattığı eşeği 200 liraya neden geri aldı? Var bu işin içinde bir iş..." diye gece boyunca düşünüp, durmuş. O da ertesi gün eşeği geri almaya karar vermiş, Ahmet Ağa ile anlaşıp 400 lira vererek geri almış eşeği...

Bu alışveriş her gün fiyat artarak devam etmiş...

Bir kaç gün sonra pazara bir başka köyden Hüseyin gelmiş. Hüseyin pazardaki kalabalığın arasına dalınca bir de ne görsün; "Al, al, al, sat, sat, sat" bağrışmaları arasında bir yaşlı eşek ve bu eşeğin tam bin lira satış fiyatı! Yanındakine sormuş, "Hemşerim, nedir bu iş? Bu yaşlı eşek bin lira eder mi yahu?" Adam hemen yanıtlamış;

"Valla grafikler ortada, bu eşeğin fiyatı bir haftada 50 liradan başladı, 950 liraya geldi. Şöyle bir teknik analizine bakarsan görürsün. Eşeğin fiyatı bin liradaki direncini bir kırarsa, Bin 500 liraya kadar yolu var."

GÜNÜN SÖZÜ

İyilik, hiçbir zaman boşa gitmeyen tek yatırımdır. (Thoreau)