Uzun süreli planlar yapamıyoruz.
İngiltere Krallığı için üzerinde güneş batmayan ülke yakıştırması yapılır.
İngilizlerin yüz yıllık planlar yaptığı söylenir.
Yüz yıl sonra ne yapacaklarını bugünden bilir İngilizler.
O nedenledir “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” benzetmesi.
Biz aile bütçelerimizi bile planlayamıyoruz.
Aile bütçelerimiz bu nedenledir dam gibi açık verir her ay. Borcumuzu, bir başka yerden borç alarak kapatır birçoğumuz.
Şirketlerimiz de öyle.
Günlük yaşıyor birçoğu.
O ay giderlerini karşılayabilenler kendilerini şanslı görüyorlar.
Büyük firmalarımız daha düzenli elbette.
Yoksa yaşama şansları olamaz. Bazıları yüz kişinin üzerinde işçi çalıştırıyor.
Bu giderlerin yanı sıra teknolojilerini sürekli yenilemek zorundadır birçoğu.Belli aralıklarla makina ve ekipmanlarına milyonlarca liralık yenileme yatırımı yapıyorlar.
Misal, İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl yayınladığı 500 büyük sanayi kuruluşu arasına giren bizim dört büyük firmamız.
Gurur duyduk her biriyle.
Bizim Ulusoy Un Sanayi, global ölçekte bir yatırımcı firmamızdır. Taa Endenozya’da bile ortaklığı var.
Dünyanın en kalabalık ülkeleri arasında sayılan Endenozya’da un üretiyor bu firmamız. Fahrettin Abi’nin bu başarısıyla ne kadar gurur duyduğunu bilirim ben.
Ama bir tavrını anlayamadığımı burada belirtmeliyim.
Biliyorsunuz Ulusoy Un da tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 500 büyük firma arasında yer aldı.
Önceki günlerde Dünya Gazetesi 500 Büyük ile ilgili bir ilave yayınladı. İlavede 500 firma ile ilgili İSO tarafından verilen bilgiler de yer alıyor. Bu bilgiler; toplam ciro, işçi sayısı, sağladığı katma değer ve kar zarar durumlarıyla ilgili verileri içeriyor.
Samsun’dan listeye giren diğer firmalarımızla ilgili veriler eksiksiz yer almış.
Bir tek Ulusoy Un’un ve Samsun Makine Sanayinin kar zarar durumu gizlenmiş.
İSO, bu gibi tercihleri firmaların inisiyatifine bırakıyor. Yayınlanması istenmiyorsa o bilgileri İSO gizliyor.
Mesela Yeşilyurt Demir Çelik, en büyük firmalarımızdan birisidir. 3 Milyon lira zarar beyan etmiş. Belli ki yatırım yapmış, geçen yılı zararla kapatmış.
Listeyi okurken bunu anlıyoruz.
Ulusoy Un ile Samsun Makine Sanayii kar mı etmiş zarar mı, bunu öğrenemedik.
Samsun Makine Sanayini Samsunlu firmadan saymam ben. Sadece fabrikası Samsun’dadır. Üst düzey yöneticileri arada sırada uğrarlar Samsun’a. Daha çok Ankara’da yaşarlar. Samsunludurlar ama daha çok Ankaralı gibi yaşarlar.
Ama Ulusoy Un öylemi.
Samsunludur
Aklıma takılan soru şu:
Bu bilgininin yayınlamasını neden istemez firma.
Benim aklıma bir tek şu seçenek geliyor.
Fahrettin Abi, kimsenin kendisinden para istemek için kapısına gelmesini istemiyor.
Kim gider para istemek için Ulusoy Un’un kapısına.
Yerel Gazetelerde Ulusoy Un ile ilgili reklamlara rastlamıyorum ki diyeyim “Gazetecilerden gizliyor”
Reklam vermez firma, o nedenle o seçeneği atlıyorum.
“Hayır Kurumları” desem, Fahrettin Abi’nin hayırsever birisi olduğunu bilirim, boş çevirmez kendisine el açanları.
Siyasi partileri tamamen es geçiyorum. Fahrettin Abi’nin siyasi ilişkide olduğu tek kişi bilirim. Yusuf Ziya Yılmaz, Yusuf Başkan’ın kampanyalarına para veriyor mu onu bilmem ama o nedenle de karını ve zararını saklama gereği duyacağını zannetmem.
Geriye bir tek seçenek kalıyor.
Samsunspor
Samsunspor’dan kimsenin kapısına gelmesini istemiyor olabilir.
Ama neden böyle olsun.
“Vermem” der, olur biter.
Ben Samsunspor yöneticilerinin yardım almak için işadamlarını zorladıklarını duymadım bu güne değin.
Demem o ki;
Uluslararası düzeyde bile büyük başarılar yakalamış olsak ta, ne batılı gibi düşünüyor, ne de onlar gibi davranabiliyoruz.
Biz buyuz işte.
Ama Ulusoy Un öylemi.
Samsunludur