Aşağıdaki Çin’de bir üniversitede yaşanmış bir gerçek hayat hikâyesidir…
Kızın biri yeni aldığı bisikletiyle okula geliyor ve okulun bahçesindeki bisiklet parkına henüz kilit almadığı için
öylece bırakıyor...
Derslerin bitiminde eve gitmek için bisikletinin yanına gelince bisikletinin yerinde olmadığı görüyor ve çok
sinirleniyor…
Ertesi sabah okula geldiğinde, bisikletini üzerinde bir notla bir gün önce bıraktığı yerde buluyor …
Üzerindeki notta şunlar yazıyor:“Çok özür dilerim ama bisikletine gerçekten ihtiyacım vardı. Aldıktan iki saat
sonra geri getirdim ama sanırım çıkışına yetişemedim, çok üzgünüm, anlayışın için de teşekkürler…”
Kız bu olay üzerine doğruca bir bisikletçiye gidiyor ve beş tane kilit alarak okula dönüyor..
Bisikletini iyice kilitleyip beş farklı anahtarla derse giriyor ve olayı arkadaşlarına anlatıyor…
Ders bitiminde beş kilit taktığını anlattığı arkadaşlarıyla beraber bisikletini almaya gittiğinde şok oluyor..
Bisikletinin üzerinde on tane kilit ve birde not var..
“Eğer ben acil olduğu zaman kullanamayacaksam sen hiç kullanamayacaksın...”
Gelelim bu olayı aklıma getiren nedene…
Samsun iklim olarak Türkiye’nin şu anda en ılıman bölgelerinden birisidir.
Son birkaç gündür yağış yağmur olarak sürüyor, yüksek kesimlerde ise kar yüzünü gösteriyor.
Bu kar yağışı maalesef Samsun’da bazı köy yollarının kardan kapanmasına neden oluyor.
Ve bu Türkiye’de bu yıl ilk oluyor.
Kardan kırılan bölgelerde bile kimsenin mahsur kalmadığı Türkiye’de Samsun yine gündeme oturuyor.
Hem de bir olumsuzlukla.
İl Özel İdaresi köy yollarıyla ilgileniyor.
Ne kadar ilgilendiği de açık seçik görünüyor.
Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy öğretmen ve öğrencilerin 32 saat süreyle karda mahsur kalmalarının nedenlerinin belirlenmesi için işi soruşturuyor.
Aynen üniversite öğrencisi Çinli kız gibi.
İl Özel İdaresi’nin bunca para ödenen alet edevatı, lazım olduğunda kullanılamayacaksa, vurun kilidi.
Halkın ihtiyacını görmeyen alet edevat, başka nerede kullanılacak ki?
YILMAZ’A NE OLUYOR?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz neden sinirleniyor?
Meclis toplantısında kapıdan çıkarken dönüp konuşuyorsa var bunda bir gariplik.
Örneğin aktık sözü mü geçmiyor?
Eğer böyle bir durum varsa ki fotoğrafın tamamı bunu gösteriyor, sinirin gerçek nedeni ruhi mi, bedeni mi yoksa
siyasi mi?
Eğer ruhi ve bedeni ise kendisine dinlenme önerilebilir.
Yok, eğer siyasi ise, o tarafına ben karışamıyorum.
Allah yardımcısı olsun Hacı Bey’in…
GAZETECİLER GÜNÜ
Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy dün Samsun Polisevi’nde Samsun medyasıyla bir araya geldi. Kahvaltılı
toplantı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle düzenlendi.
Ayın Vali Aksoy gazetecilik mesleğinden ve zorluklarından bahsetti.
Samsun’da 70 Sarı Basın kartlı gazeteci olduğunu vurgulayan Vali Aksoy, süresi gelen genç gazetecilerin de
sarı basın kartlarını almaları durumunda bu sayısın artacağını vurguladı.
Gazeteciler gününde bile gazetecilerin derdi vardı elbet.
Sayın Vali, gazeteciler sorunca, 32 saat süresince kardan öğrencilerin nasıl mahsur kaldıklarını ve nasıl
kurtarıldıklarını anlattı.
Tatlı sohbet bitince Sayın Vali Aksoy ve Gazeteciler yine işlerinin başına döndü.
Seneye kim öle kim kala…
GÜNÜN FIKRASI
Temel ve Dursun kahvenin önünde oturuyorlarmış. Bir turist gelmiş ve Temel’e İngilizce yolu sormuş.
Temel’de ses yok.
Turist bu defa Almanca sormuş.
Temel’de yine ses yok.
Turist bu defa Fransızca konuşmuş.
Temel’de yine ses yok.
İspanyolca, yine ses yok.
Turist kızmış, bağırıp çağırdıktan sonra çekip gitmiş.
Bunun üzerine Dursun Temel’e,
- “Bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba..” demiş.
Temel ise Dursun’a dönerek konuşmuş:
- “Boş ver, ne gerek var? Adam dünya kadar lisan biliyor ama derdini anlatabildi mi?..
GÜNÜN SÖZÜ
Bir fikri öldürmek istiyorsan, onu gereğinden fazla kelimeyle ifade et! (Frank A. Clarck)
DUVAR YAZISI
Deveye sormuşlar; Konuş lan hangi hörgüçtensin?