Benim bugün de TSO seçimleri konusunda yazmamı beklediğinizi biliyorum. O konuda yarın yazmaya devam edeceğim.
Bugün, Cumartesi günü gördüğüm bir şehir manzarasını yazmak iterim.
Atatürk anıtının tam karşısında meydana geldi yazacağım olay.
Cumhuriyet caddesi ile Osmaniye Caddesinin kesiştiği noktada yani.
Tam o noktada dalgın dalgın yürüyen bir vatandaş, sanırım elleri de cebindeydi. Kaldırım taşları girintili çıkıntılı bir durumda ya devriliverdi adamcağız ve tam Osmaniye caddesine düştü gövdesi.
Ve tam o sırada bir halk otobüsü kırmızı ışıkta durmuştu.
O otobüs hareket halinde olsaydı mazallah, o vatandaşın otobüsün altında kalması an meselesiydi.
Sahiden de o vatandaş hareket halinde bir otobüsün altına düşmüş olsaydı ve Allah korusun yaşamını yitirseydi. Nasıl değerlendirilecekti bu durum.
Kaza mı sayılacaktı sizce.
Kaç kere yazıldı çizildi.
Ben en az iki kere bu konuda yazdım. Benden başka arkadaşlar da bu konuya değinen yazılar kaleme aldılar.
Bizim yazdıklarımızı dikkate almamış olabilir Büyükşehir Belediye yönetimi. Ki o caddelerdeki kaldırımları düzenleme yetkisi sadece Büyükşehir Belediyesindedir.
Tamam!
Anketlerde yüzde 80 oranında başarılı gösterilen bizim Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz’ ın Adliye Fobisi olabilir ve o bakımdan Adliye binasının bulunduğu Cumhuriyet Caddesine girmeyebilir.
Görmemiş olabilir o bakımdan kaldırım taşlarının durumunu da.
Bir Allah’ın kulu belediye yetkilisi de yok mudur, o kaldırım taşlarının düzeltilmesini sağlayacak.
İlkadım Belediye Başkanının bizim yazılarımız sonrası kaldırımları düzeltmek için yetki istediğini de ve Büyükşehir Belediye Başkanının bu talebi ‘’ Sen kendi işine bak’’ dediğini de biliyorum.