Yazarlar // 27 Temmuz 2015 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Caddelerimiz çok zamandır bizim değil.
Benim sokağımda benden para alıyor birileri.
Yasada bir boşluk var ve bu boşluk vatandaşın aleyhine kullandırılıyor.
Binasının altına otopark yerine dükkan ve daire yapıp satan müteahhite belediye
ceza kesiyor.
Ki;
Bu ceza dükkan fiyatının yanında devede kulak kalıyor tabi.
O Başka mesela.
Neylerisin, yasayı hazırlayanlar öyle uygun görmüş.
Müteahhide kıyak çekilmiş ama yasa vatandaşın lehine de bir hüküm getirmiş.
O cezalar bir tek şartla kesiliyor.
Yasa, o parayla vatandaşlar için oto park yapmayı emrediyor.
Ve fakat
Bu kurala nedense hiçbir belediye uymuyor.
Sen ve ben belediye bu görevi yapmadığı için parkomatçıların değnekçileriyle yüz
göz olma durumunda kalıyoruz.
Ankara kurtuldu.
İzmir’in de parkomatçılardan kurtulduğunu okumuştum bir yerlerde
Kimin döneminde başladığını şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama şu sokak
aralarındaki kafeler pek güzel oldu aslında.
Uygulamada bazı sıkıntılar olabilir.
Bu durumu kabul etmekle birlikte, soruna kafelerin tümden ortadan kaldırılmasıyla
çözüm üretilmesini de anlamsız buluyorum.
‘’Kapatmıyoruz, sokak işgalini önlüyoruz’ diyen birileri çıkabilir.
Ha sokağa masa, sandalye koymasını yasaklamışsın, ha kafeyi kapatmışsın.
Bu durum işletmeci için de, benim için de aynı.
Ben gidip içeride çay içmem.
Kimse içmez.
Herkes çayını kahvesini dışarıda içmeye alıştı.
Evimden gazeteye gelirken her gün Süleymaniye Caddesinden geçerim.
Birçok işletmenin ya camında ya da duvarında ‘’Emeğime dokunma - Kafeme
dokunma’’ diye yazılı olan tabela ve afişler asılmış.
‘’Emeğime dokunma’’ diyerek bir haklılığı dile getiriyorlar.
Ben de ‘’Keyfime dokunma’’ diyorum.
Kafemi kapatma yani.
Sokakların işgalinden şikayetçi olanlar varsa.
Ki;
Var olduğunu düşünüyorum.
Şikâyetleri haklı buluyor olabilirsiniz.
Ve fakat
Bunun çözümü kurulu düzeni bozmak olmamalıdır.
Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi suya gitmeden henüz, testiyi kırmayalım yani.
İsmail Başaran’ın daha önce yazdığı gibi, Süleymaniye Caddesinin protestocuların
gösteri merkezi durumuna geldiği için sokakları trafiğe açmak amacıyla bu kararı
almış iseniz onu ayrı bir platformda tartışalım.
Benim ‘’Keyfimi bozma’’ diyerek kafelerin kapatılmasına karşı çıkış amacım
‘’Emeğime dokunma’’ diyen işletmecinin feryadıyla aynı aslında.
Ben keyfimin bozulmasını istemiyorum.
O yaptığı yatırımın yanmasını istemiyor.
Yazıktır.
Yapmayın.