Samsun Valisi Dr. Zülküf Dağlı, kadınlara karşı her türlü şiddetin, kadınların en temel hakkı olan insan haklarının ihlali anlamına geleceğini söylemiş.
Bu görüşe katılmamak mümkün değil elbette.
Ve fakat.
Bu söz ne kadar etkili!
Neden bu noktadayız.
Asıl mesele bu.
Toplumumuzdaki bu şiddet eğilimin nedeni ne?
Niye bu haldeyiz?
Haber bültenlerinde siyasiler bir birlerine demediklerini bırakmıyor.
Topluma ayna tutacak olanların söyledikleri her söz yüksek perdeden.
Hakaret içerikli ayrıca her söz!
Tartışma programı sözüm ona haber kanallarındaki yayınlar.
Tartışmıyorlar.
Hakaret ediyorlar aslında.
''Topluma ayna tutuyoruz'' diye düşünmüyor hiç birisi.
Bir fikri tartışmaksa amaç ki o nedenle yapılıyor o yayın.
Tartışmak yerine hakaret içeren söylemlerle karşısındakine yüklenildiğine göre anlatacak bir fikri yok demek ki.
Bu mudur Büyük Önder'in bize hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesi.
Neden bu haldeyiz.
İstanbul'da metroda bir kadına bıçaklı saldırı girişimi gösteriliyordu TV'lerde.
Üstelik saldırdığı kadını tanımıyormuş o erkek bozuntusu.
Ne düşünmüş olabilir acaba o adam.
''Adam'' tanımlaması yaptığım için de sizden özür dilerim ayrıca ama sahi ne düşünmüş olabilir.
Kadıncağızın kendisine ne tür zarar verebileceğini düşünmüş olabilir ki bıçak sallamış.
Ben inanıyorum ki toplumun önemli bir kesiminden ''Bravo adama'' diyenler olmuştur.
''Kim bilir ne yaptı kadın?'' diyenler de çoğunluktadır.
Ki;
Bugün özellikle kadına karşı uygulanan şiddetin ve dahası kadın cinayetlerinin temel nedeni ''Kim bilir ney patı kadın?'' şeklindeki bu çağ dışı düşünedir.
Hiç bir sebep.
Şiddeti haklı gösteremeyeceği gibi bir cinayeti masum gösterecek olgu olamaz.
''Hafifletici sebep'' diye bir olguda var.
Şiddet ve cinayet vakaları için uygulanan cezalarda 'hafifletici sebep' aranması da doğru değil bence.
Bir şeyler değişmeli artık.
Toplumumuzda artan şiddet eğilimine son vermek için yasal düzenlemeler yapmak yetmiyor belli ki.
Zihniyet devrimine ihtiyacımız var anlayın artık.