Janjanlı Torba Ve Molotoflu Bonzai

JANJANLI TORBA ve MOLOTOFLU BONZAİ

Adı “Bonzai”

Diğer piyasa adı “Jamaika”…

Sentetik uyuşturucu…

Esrarın etken maddesi “Kannabinoid”i yapay olarak elde edip, bitkilerin kurutulmuş yapraklarına emdiriyorlar…

Aslında esrarın beyindeki etkilerini incelemek için hayvan deneylerinde kullanılmak üzere üretilmiş.

Etken maddesinin icadı tam bir laboratuvar kazası anlayacağınız.

20’ye etken madde türevi, bir o kadar da tütsü bitki türü ile “Sentetik kannabinoid” olarak piyasada dolanıyor.

Ucuz uyuşturucu grubunda…

İlk 1960’larda geliştirilmiş ve 2000’li yıllarda karaborsa satışı başlamış.

Dünyada genel kullanımı 2004’ten sonra yayılmış.

Birçok ülkede 2009 yılında yasaklanmış. Türkiye’ de ise 2011 yılında…

Türkiye’de sıvı ve toz hali yakalanmasına rağmen, bilinen üretimi yok.

Genellikle; “Çin, ABD, KKTC, Almanya, İspanya, Hollanda, Portekiz, İngiltere ve Macaristan” gibi ülkelerden kaçak olarak yurda sokuluyor.

Türkiye’de ilk kez 2010 yılında Antalya’da tespit edilmiş.

Bonzai’nin Türkiye’ye bilinen ilk girişleri 2010 ve 2011 yılları.

2012 yılında yüklü yakalamalar olmuş.

Şuan için 400 ayrı çeşidi ile uyuşturucu piyasasının yarısını kaplamış durumda.

İstanbul piyasasının %50’si bonzai, %30-40’lık kısmı esrar, %10’luk kısmı ise eroin…

Maalesef bu kadar yaygınlaşmasının temel nedenlerinden birisi ucuz olması, diğeri ise satıcıları için yüksek kar oranı.

Son 3 yılda kullanım oranı %6’dan, %70’e çıkmış…

Piyasada ;Spice (Silver, Gold, Diamond) , Bonzai Citrus, Jamaica (Gold, Supreme) vb. isimlerle paketli satılıyor. Bir içimlik olanının adı “fişek” ve 10-15 TL …

Eroinden 100 kat daha zararlı ve bir defalık kullanımda bile ölüm riski var.

Kullanımında, bir anda gelişen korku ve öldüğünü düşünmeye neden oluyor.

Kan basıncında artış, nabız yüksekliği, şiddetli ağız kuruluğu, göz kuruluğu, halüsinasyon, açlık hissi, ortam seçememe ve nerede olduğunu hatırlamama, geçici körlük ve geçici felç durumları kullananlarda sıkça rastlanıyor.

Kalp krizi geçirme riski oldukça yüksek…

***

Dünya bu illeti 2009 yılında görmüş ve yasaklamış. Biz ise 2011 yılını beklemişiz.

Gençler halen daha sokaklarda ölüyor, kullanımı halen daha yaygınlaşıyor, biz hala “Torba

Yasa”yı bekliyoruz.

Gençliği bu kadar hızlı zehirleyen ve yayılan, gelir seviyesi en alt seviyede olan gençlerin bile köşe başında alabildiği bu illeti engellemek için yapılan düzenlemeye hiçbir insan evladı hayır demez.

İnsanın aklına doğal olarak “Torbayı hoş göstermek için mi bekletildi? ” sorusu akla geliyor.

Aynı durum “Molotof” için de geçerli…

Çok sorulu, tek cevaplı referanduma alıştık, şimdilerde popülist görünümlü, janjanlı torbalara alıştırılıyoruz.

***

Son olarak dünyada “ucuz uyuşturucu piyasası”nın toplum üzerinde ne şekilde ve ne amaçla kullanıldığını daha iyi anlamak için size bir film önerim var.

2013 yapımı “Suç Şehri – Zulu” filmi… Herkese iyi seyirler…

Hüseyin KURT