limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İyiliğe ve Güzelliğe Dair
Yazarlar // 9 Mart 2023 Perşembe 19:55

Ragıp GÖKER

Dün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü idi.

Kadınlarımız için "Hanım ve Bayan" gibi tanımlamalar kullanılıyor sıklıkla.

"Kadın" demek varken, neden "Hanım veya Bayan".

Yakışmıyor.

"Kadın".

Bize özel bir tanımlamadır çünkü kadın.

Anadolu’nun birçok yerinde iyiliğin, güzelliğin ve hatta zarafetin tanımıdır kadın.

Kayınbiraderimin öğretmen kızı, Emirdağ'a arandığında komşularından bir kadın, "Ne kadar kadın kadın bir baban var" dediğinde bunu anlamamışlardı.

Kayınbiraderim buna öfkelenmişti bile ama sonradan ne denilmek istendiği anlaşılmıştı.

Eskişehir ve Antalya’ya gibi yerlere göç verir ya Emirdağ.

40 yıl kadar önce Antalya'daki bir hastaneye doğum yapmak için getirilen bir kadının doğum sancıları çekerken "Kadın Allah'ım ben ölüyon ya" (Emirdağlı aksanı böyle oluyor sanırım) diye feryat ettiğini işitmiştim.

Kadının "Kadım Allah'ım" şeklinde yakarışındaki muradının "Güzel Allah'ım" demek olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim böylece.

Yaklaşık bir haftadır bir kadını eleştiriyoruz.

''Neden ve Niçin'' diye sorgulamadan, ağzımıza ne gelirse söyledik.

Bu satırların yazarı da, ülkemde bir kesimin yani milyonlarla ifade edilen Millet İttifakı mensuplarının, umutlarını yerle bir ettiğini düşündüğümüz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e eleştiriler yöneltti.

Bu satırları okuyanlar bilir.

Konulara genellikle eleştirel yaklaşırım.

Ve fakat.

Küfür- kafir ve hakaret içeren sözleri bu satırlarda göremezsiniz.

İnsanız.

Fıtratımız gereği egosantrikiz.

Önce ''Ben'' deriz yani.

''Önce can, sonra Canan'' anlayışımızın nedeni de bu egosantrik özelliğimizden kaynaklanıyor olsa gerek.

İşimize geleni olumluyor, işimize gelmeyen bir sözü işittiğimizde ise ''Vay sen misin bunu söyleyen'' diyerek olabildiğince yükleniyoruz.

Neden ve niçin söylendiğini öğrenmeden hem de.

Önceki akşam Fatih Altaylı'nın konuydu Meral Akşener.

''Ben buyum'' diyordu Altaylı'nın son günlerdeki gelişmelere dair sorusunu yanıtlarken.

Aklına ilk geleni, o an söylediğini anlatıyordu yani.

Hani o çok tartışılan 'Kazanacak Aday' çıkışıyla ilgili düşüncelerini ifade ederken de, ''Ben öyle inanmıştım. Partimde öyle düşünüyordu. Masaya giderken arkadaşlarım bu düşünceleri dile getirmemi istemişlerdi'' diyordu.

Ve ekliyordu ''Bir orta yol bulundu. Şimdi daha güçlüyüz ve kazanacağız. Partimde, ben de çok çalışacağız. Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız olacak'' diyordu.

Son yıllarda çok gerildik.

Terör zaten ülkemin 40 yıllık belası.

O bir taraftan

Diğer bir taraftan ekonomik sıkıntı hepimizi gerdi.

Deprem felaketi, bütün bunların üzerine tuz biber oldu.

Canımız çok yandı.

Şehirlerimiz yok oldu.

Şehirlerimizi elbirliği ile yeniden kurarız elbette.

Bu gücümüz var çünkü.

Ve fakat.

Yitip giden canları geri getiremeyiz.

Allah rahmet eylesin.

Yaralılarımıza da şifa diliyorum.

Hal böyleyken siyasal çekişmeler hiç çekilmiyor, onu anladık.

Herkes ağzına geleni söyledi.

Çoğu, söyleyenlerin sonradan utanacağı türden sözler oldu.

Ülkem ve ülkemin insanları iyi şeyleri hak ediyor.

İyi ve güzel günler görmek ve de motorları hep birlikte maviliklere sürmek dileğiyle.

Bir gün geç kalsam da kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yürekten kutlarım.