İyi Yurttaş, Iyi Sporcu

Mustafa Kemal Atatürk “Ben sporcunun, zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” demiş ama her şeyi olduğu gibi sporu da kirlettik maalesef.
Sporcuların da bu kirli ortamda kendilerini korumaları hemen hemen imkansız hale geldi.
Doping haberlerine sıklıkla rastlıyoruz.
Ödül kapma hevesi,  genç insanları yarışmanın erdeminden koparıp, açgözlü birer canavar haline dönüştürüyor.
Özellikle futbolun günümüzde bir endüstri haline dönüşmesi nedeniyle ‘futbol artık sadece futbol değil’ ne yazık ki.
Şike haberleri de en çok da bu spor dalından geliyor.
Para çok insanı bozar, bunu biliyorum ama sporcuyu bozmasına da çok şaşırıyorum.
Ahlaki çöküntüye toplumun her kesiminde rastlamak mümkün ama ben sporculardaki bozulmayı bir türlü hazmedemiyorum.
Temiz toplum oluşturacaksak, sporcularımızı korumalıyız.
Zira genç yaşta kazandıkları para ve şöhret bakımından sporcular, günümüzde gençlerimiz için bir rol model haline gelmiştir.
Her bir genç, o şöhrete ve paraya ulaşmak ister.
Bu nedenle sporcuları örnek almaları da normal bir durumdur.
Bu ay içerisinde iki kez İzmir’e gittim.
İlk gidiş amacım, oğlumu sevdiceği ile nişanlamaktı.
Bir diğeri de Samsun Gazeteciler Cemiyetinin organizasyonu ile Samsunspor’un Altınordu ile oynadığı deplasman maçını izlemek ve yazmak içindi.
İzmir güzel ve iyi bir şehir, aynı zamanda modern yaşam tarzı ile örnek alınabilecek bir kent.
İzmir’in çok sayı da futbol kulübü de var.
Göztepe mesela günümüzde ‘Avrupa Kupası’ adını alan ‘Fuar Şehirleri Kupasında’ ülkemize uluslararası başarı kazandıran ilk kulüplerimizdendir.
Geçtiğimiz günlerde 3. Lig’e düşmüş olsa da Altay da bu ülkenin en köklü kulüplerinden biridir.
Bir de Altınordu var.
Altınordu takımı, bu sezon yükseldikleri PTT 1. Lig’de biz dahil bir çok takıma kök söktürdü.
Altınordu kulübünün yöneticileri, gençleri örnek olacak tarzla yetiştiriyorlar.
Bu kulübünün İzmir’in birçok yerinde tesisi var. O tesislerin her birinde devasa pankartlarda şu ifadeler yazılı:
“İyi birey..
İyi vatandaş..
İyi sporcu..”
Maçlarını oynadıkları İzmir Atatürk stadının reklam panolarına da bu ifadeleri yazmışlar.
Bu öğretiyle yetişiyor genç sporcular.
Mesela son haftasına girdiğimiz bu Lig’de Altınordu takımının şu an en büyük rakibi bizdik. Biliyorsunuz, Pazar günü Altınordu takımı ile hayati bir maç oynadık. Son derece temiz ama bir o kadar da üst düzey mücadelenin sergilendiği bir maç oldu.
Sporcu ahlaklı yetişince maçların da seyir zevkine doyum olmuyor.
Altınordu taraftarı da tıpkı sporcuları kadar temiz.
Maç başlamadan çok önce girdiğimiz İzmir Atatürk stadının tribünlerinde tek bir kötü tezahürat duymadık.
Bu ülkenin spor camiasının iyi sporcu kadar, iyi yöneticiye de ihtiyacı var.
Altınordu kulübü sporcusundan, yöneticisine ve dahi taraftarına kadar her biri bunu bir kez daha hatırlattılar bize.
Helal olsun hepsine.