Yazarlar // 21 Ağustos 2014 Perşembe 00:00
Ragıp GÖKER
Daha dün Terme’deki santral konusunda fikrini söylemediği için eleştirdiğimiz Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın bazı uygulamalarını beğendiğimizi de söylemek isterim.
Engelliler için hazırlanmış dinlenme ve eğitim kampı gibi.
İyi ve güzel bir uygulama.
Ailemizden bir gencin düğünü bu engelliler için yapılan tesislerin bitişiğinde ‘Su Ada’ adı verilen yerde yapılacak.
Düğün yerini görmek için gittiğimizde o tesisleri de gördüm.
Her iki tesiste çok güzel ve hoş olmuş.
Ama su ada için ufak bir eleştiri.
Havuza giriş ücretlerinin çok yüksek olduğundan yakınıyor insanlar.
Aylık kazancı 2 bin liranın altında olan birisinin ailesiyle oradaki havuza girip serinlemesi mümkün gibi görünmüyor.
‘’Yoksullar denize gitsin, havuza gelmesin’’ gibi bir anlayış ile bilet fiyatları yüksek tutulmuşsa bunu hoş karşılamamız mümkün değildir.
O tesis belediyenin.
Dolayısıyla bizim malımızdır.
Asgari ücretlinin de arada sırada da olsa o havuza aile fertlerini getirme hakkı var.
Fener plajına giriş ücreti bile aylık kazancı 2 bin liranın altında olan bir Samsunlu için fazla iken oraya bile gidemeyen için Su Ada’da havuz sefası birçok Samsunlu için hayal bile edilemez.
Ama engellilerimiz için yapılan o tesisi gerçekten çok hoş olmuş.
Bizim Başkanı eleştiriyor olmamız nedeniyle konulara at gözlüğü ile baktığımızı sananlar için yazıyorum.
Bu şehirde iyi bir şey yapılırsa onu da överiz.
Sahil yolunun Atakum’da kalan kısmını beğendiğimizi söylediğimiz gibi.
Çiftlik AVM’nin iyi bir uygulama olacağına inandığımızı da yazdık daha önce. O proje için yaptığımız eleştiriler, işin yapılışı sırasındaki düzensizlik ve koordinasyon eksikliğineydi.
Yoksa o çalışma tamamlandığında öyle anlaşılıyor ki ortaya iyi bir iş çıkmış olacak.
Ben mesela başkan Yusuf Ziya Yılmaz’ın çok çalışkan birisi olduğunu bilirim.
Mesaisine bir İşkolik düzeyinde düşkün olduğuna tanıklık edebilirim.
Ancak bizim Başkan, bize yazı konusu olacak öylesine işlere imza atıyor ki; bizde de ‘’Gel de yazma’’ durumu oluşuyor.
Yani şu namaz kıldırma meselesi.
Şık olmamış.
Başkanın inançlı birisi olduğunu, özellikle Hac için kutsal toprakları ziyarete gittikten sonra ibadetini de aksatmadığını biliriz.
Ama o görüntüyü vermesine bir anlam veremedim.
Siz CHP’li Vedat Yılmaz’ın veya Erkan Akyüz’ün bırakın namaz kılarken, cami önünde görüntü verdiğine tanık oldunuz mu?
Kendilerinden izin almadan bu özel durumlarını yazmam nedeniyle belki bana kızacaklar ama bir örnek olduğu için yazma gereği duydum. Bu iki siyasetçinin de beş vakit namazlarını kıldıkları gibi diğer ibadetlerini hiç aksatmadıkları bilinir. Bir kere olsun halkın dini duygularını okşayarak bunu oya tahvil etmeyi düşünmediler.
Yusuf Başkan’ın da o görüntüyü vermesi hiç şık bir davranış gibi gelmedi bana.