Bugünlerde İYİ Parti'ye dair yazıyor olmaktan sıkılsam ve kendi kendime ''Kabak tadı verdi'' diye söylensem de, İYİ Parti şu yerel seçim sürecinde öyle hamleler yapıyor ki; ''Gel de yazma'' demekten de kendimi alamıyorum.
TÜİK'in daha önce yüzde 64 olarak açıkladığı yıllık enflasyon için, dün hissedilen enflasyonun, yüzde 129 olarak duyurması ve bunu da emekli maaşlarına yapılan düzenlemenin yüzde 64'e göre ayarlanmış olmasından sonra yapmış olmasının bende uyandırdığı şaşkınlığın, etkisini yazacakken, İYİ Parti'nin hamleleri, benim gündemimde ilk sırayı aldı yine.
TÜİK'in hissedilen enflasyon açıklamasının bende hissettirdikleri, yarın bir yazı konusu olabilir belki ama bugün İYİ Parti yazacağız yine.
Dün bu köşede, Samsun muhalefetiyle ilgili dağınıklığı yazarken, bu durumu da İYİ Parti'deki istifalara dayandırmıştık.
H.HALK'ın dünkü manşetinde de, istifaların devam ettiğini ve İl Başkanı Hasan Aksoy'un bu durumu normal olarak değerlendirdiğine dair haberi okurken, bir taraftan da, İYİ Parti'nin meclisteki grup toplantısını izliyordum.
Meral Akşener, kendisinde oluşan ve partisini de sürüklediği eksen kaymasıyla, son aylarda olduğu gibi yine hedefine muhalefeti koydu.
Akşener böyle yaparken, bir taraftan da kendisini ve partisini muhalefette konumlandırdığını anlatmaya çalışıyor.
''Yersen'' gibi bir durumla yapıyor bunu yani.
Bu eksen kaymasının bir sonucu olarak, ''Biz artık muhalefette kalmayacağız, iktidarı destekleyeceğiz'' diyerek Cumhur İttifakı'nın içinde siyaset yapmaya başlasa, partisindeki dağınıklığı toplar belki kim bilir!
Akşener dünkü grup toplantısında yine muhalefete yönelik eleştirilerini sürdürürken partisinin bazı büyükşehir belediye başkan adaylarını da açıkladı.
İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cengiz Topel olmuş.
İYİ Parti ayrıca, Balıkesir'e Turan Çömez'i aday yaparken, Buğra Kavuncu'yu da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı.
Ankara adayı, Ankara'nın seçimine ne kadar etki eder bilemem ama Burhan Çömez ve Buğra Kavuncu'nun Balıkesir ve İstanbul seçmeninde kafa karışıklığı yaratabilir.
İYİ Parti'nin, özellikle İstanbul seçimine dair kararı, çok konuşulacak ve eleştirilecek bir tutumu olacaktır.
Buğra Kavuncu kanamazsa ve seçim sonucu AK Parti lehine sonuçlanırsa, Buğra Kavuncu, seçimi AK Pati'ye kazandıran kişi olarak anılacaktır ve bu durum siyasi kariyerine de olumsuz etkileyecektir.
Neden?
5 yıl önceye gidelim.
İstanbul seçimi iptal edildiğinde İmamoğlu, ''Gençliğimiz var'' sloganıyla ceketini çıkarıp, kolları sıvarken ve yarışa devem edeceğini söylerken yanında Buğra Kavuncu vardı.
Buğra Kavuncu, İmamoğlu için YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada mahkumiyet kararı verildiği öğrenildiğinde de, Saraçhane'de yapılan mitinge ilk gelenlerden biri olurken, İmamoğlu ile birlikte otobüsün üstüne çıkanlardan biri Akşener'le birlikte Buğra Kavuncu'ydu.
İmamoğlu'na, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte CHP'nin Adayı olarak 25 yıl sonra seçim kazandıran iki kişiden biriydi yani Buğra Kavuncu.
Şimdi Ekrem İmamoğlu'nu yenmek için seçime giriyor.
Dün Ekrem İmamoğlu için ''İYİ'' derken, bugün ''Kötü'' demek durumunda olacak.
Dün ''Ak'' dediğine, şartlar değişmemişken, bugün ''Kara'' demek zorunda kalırsan, bunu seçmenine anlatamazsın.
Bu durum, Akşener'in 'eksen kayması' olarak tanımlanan tutum değişikliği içinde böyle.
Bilmem anlatabildim mi?