Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz bir kahvaltı programında konuşurken Samsun’un susuzluğuna değinmiş ve “Bu konuda iyi niyetli olmayanlar var” demiş.
Kim bu iyi niyetli olmayanlar?
Çamur at izi kalsın ile olmuyor.
Yılmaz bu sıralar en fazla susuzlukla mücadele ettiklerinden dem vurmuş.
Sonra da bakın ne demiş:
“Dönemsel olarak yaşadığımız bazı güçlükler var. İlçelerde Vezirköprü'de ciddi sorun var. Suyu aldığımız dere kuruduğu için su seviyesi çok aşağı düştü, yeni pompalar vuruyoruz, yani Vezirköprü'ye yepyeni su havzası inşa ediyoruz diyebilirim. Salıpazarı'nda vardı, çözdük. Kavak'ta kesintiye gidiyoruz. Etraftaki göletlerden su alma yönünde planlamaları tamamladık birkaç aya onu da çözüyoruz. Alaçam'da var, bu ilçeler şehrin içinden geçen şakır şakır akmakta olan derelerden, derin kuyu pompalarıyla bu ilçelerin suyu karşılanıyordu. Bu dereler kuruyunca ister istemez sıkıntı yaşanıyor."
Yılmaz bunları söyledikten sonra işi iyi niyetli olmayan kişilere getirmiş.
"İl Özel İdare'den Büyükşehir'e geçti ya bu işler, iyi niyetli olmayan unsurlar ‘Büyükşehir'e geçti de acaba bir organizasyon hatası yüzünden mi susuz kalıyoruz’ falan diye konuşanlar var, kötü niyetle felaket tellallığı yapanlar var. Tabi iyi niyetle konuşanlar da var. Biz de tabi bu duyarlılığı hissediyoruz, bu günlerde anlayacağınız suyla uğraşıyorum."
Yılmaz bu kötü niyetlileri en kısa zamanda kamuoyuna açıklamalıdır.
Aklıma gelmişken, sanırım Yakakent’i unutmuş.
Burada su işinin gayet güzel gittiğini mi sanıyor?
Yakakent’ten kendisi doğru haberler alamıyor sanırım.
İlçede de su problemi var.
Çözümü bir yana bari sorunundan bahsederken İlçenin adını ağzına alıverse ya…
NEDEN EVET DEMİŞLER?
Samsun Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Saathane projesi görüşülürken şıkıma CHP’li üyelerin neden “evet” dediklerini Erkan Akyüz’den bizzat dinledim.
Erkan Akyüz’e vatandaşlar “Daha önce siz CHP olarak bu yıkıma karşı duruyordunuz ne oldu da şimdi evet diyorsunuz” diye sormuş.
Akyüz de şöyle cevap vermiş:
“Biz yıkılmasına karşı dururken vatandaş yıkmak isteyen AK Parti’ye daha çok oy verdi, biz de ‘İşin doğrusu bu galiba’ düşüncesiyle oraları daha çabuk yıksınlar diye evet dedik.”
Buradan hareketle “Bunların evlerini de yıkalım derlerse se olacak” sorusuna cevap aradım.
O cevabı buldum da bulamadım da…
YENİ MAHALLELERDE İMAR NASIL OLACAK?
Samsun Büyükşehir kapsamına giren ilçelerin yeni mahalleleri yani dünkü köylerde vatandaş ahır yapmaya kalkışırsa ne olacak?
Düne kadar kent merkezlerinde hangi konularda imar isteniyorsa kendilerinden de istenecek.
Bu iş çok yakında başlayacak.
Oralarda kaçak göçek yapılmış olan damlar, ahırlar, odalar, tuvaletler hep gözden geçirilerek vatandaştan hem cezası tahsil edilecek hem de imara uygun duruma getirmesi istenecek.
Bu iş için bugüne kadar et parası, o parası, fiğ paralı, dönüm parası adı altında verilenlerin daha fazlası köylü vatandaşın, özür dilerim yeni mahalleli vatandaşın cebinden çıktığında “Yandım anam” diye feryatlar da para etmeyecek.
Kısaca sarı öküz verildi ya…
Sarı öküz ne mi?
Anlatalım o hikâyeyi…
Bir zamanlar bir ormanda, bir öküz sürüsü ile aslan sürüsü yan yana yaşarmış…
Öküzler besili, iştah açıcı…
Aslanlar onları yemek için can atarlarmış…
Ama onların her saldırısında öküzler hemen birleşip, güç birliği yaparak, sivri boynuzlarını aslanlara çevirirlermiş…
Aslanlar çaresiz…
Bu güçlü savunma karşısında arkalarına baka baka geri dönerlermiş…
Küçük hayvanlarla yetinmek zorunda kalan aslanlar, avlarının giderek azaldığını da görerek, çözüm yolları aramaya başlamışlar. İçlerinde en zayıf, en güçsüz olan topal bir aslan, “Siz işi bana bırakın, ben bu sorunu çözerim demiş…”
Daha sonra yanına iki de aslan alarak, beyaz bayrakla birlikte öküzlerin yanına gitmiş. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilerle tatlı bir dille konuşmaya başlamış:
“Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öksüz’de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”
Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz”ü vermişler aslanlara.
Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış, ama kimseye derdini anlatamamış…
Daha sonra çeşitli bahanelerle topal aslanın bu planı tekrarlanmış…
Bir gün uzun kuyruklu öküzü, bir başka gün parlak, siyah renkli öküzü istemişler…
Bu istekler sonunda öküzler güçsüzleşmiş, azalmış, aslanların her dediğine boyun eğer duruma gelmişler…
İçlerinden biri liderleri Boz Öküze sormuş: “Ne yaptık biz, nerede yanlış yaptık ki bu savaşı kaybettik?”
Bu soruya Benekli Öküz ağlamaklı bir sesle yanıt vermiş.
“Biz” demiş, “Sarı Öküzü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı…”
GÜNÜN FIKRASI
Bir gün öğretmen öğrenciye sorar:
Adın ne?
—Kevser.
—Kevser suresini biliyor musun?
—Evet oku. Okur.
Adın ne?
—Fatih.
—Fatiha suresini biliyor musun?
—Evet oku. Okur.
Adın ne?
—Yasin ama bana kısaca Sübaneke derler.
GÜNÜN SÖZÜ
Gençlikte sevmek için yaşarız, yaş ilerledikçe yaşamayı severiz. Saint-Euremond
DUVAR YAZISI
Yapacağınız her geyik muhabbeti, Size zaman kaybı olarak dönecektir...