Yener Cabbar’a katılıyorum, SASKİ genel Müdürü Coşkun Öncel gerçekten de çok iyi
bir insan.
İşine çok titizlendiğini bildiğim gibi ne kadar çalışkan birisi olduğunu da bilirim.
Belediyenin Personel Müdürü iken çalışkanlığı ile Yusuf Ziya Yılmaz’ın dikkatini
çekmiş ve SASKİ Genel Müdürü olmuştur.
SASKİ Genel Müdürü Coşkun öncel uzun süredir bu görevde olmasına rağmen
gazetelere sadece yapığı görevle ilgili olarak haber konusu olmuştur.
Hiç şaibeli bir işine de rastlanmıştır yani onu söylemek istiyorum.
Ama dün gazeteye haber konusu olan durum, iyi bir insan ile iyi bir bürokrat
arasındaki keskin çizgiyi de gün yüzüne çıkarıyordu. Yine dün gazetelere yanıysan
olaya bakarak, eski düzene göre yani sınırları Atakum ve Tekkeköy ile sınırlı
SASKİ’nin sorumluluğu ile 17 ilçenin tamamını kapsamış gerçek büyükşehir
olan Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ)’nin Genel Müdürü olmanın
sorumluluğunun da ne kadar arttığını görmüş olduk ayrıca.
Yener’in de yazdığı gibi Coşkun Öncel, kanalizasyon suyunun denize verilmesi
olayında durumu eğip bükmeden gerçeği olduğu gibi anlatması onun ne kadar dürüst
ve iyi bir insan olduğunu zaten anlatan bir durum.
‘’Görevli tecrübesizdi’’ demiş kanalizasyon suyunun denize verilme gerekçesini
açıklarken Coşkun Bey.
Ama ben de bu durum karşısında.
‘’Ama senin tecrüben vardı ve neden o tecrüben bir işe yaramadı?’’ diye
sorarım.
Yaz sıcaklarının bunalttığı ve insanların denize girdikleri bu günlerde o tecrübesiz
adamı kim koydu o tesisin başına.
Yazık değil mi pis suda yüzmek zorunda kalan insanlara.
Hani ‘’Muz Cumhuriyeti’’ deniyor ya o üçüncü dünya ülkelerinde bile rastlanmaz
böyle bir duruma.
Bizim Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın geçen hafta bir
açıklamasını okumuştum.
Atakum’u ülkemizin ‘Turizm cenneti’ yapacağını söylemiş Başkan.
Durumun vahameti daha iyi anlaşılsın diye affınıza sığınarak yazıyorum. İnsanları
‘boklu suda’ yüzmek zorunda bırakırsanız Samsun nasıl turizm cenneti olacak.
SASKİ’nin personel ile ilgili görev çizelgesini hazırlayan memurları Yusuf Ziya
Yılmaz’a da, Coşkun Öncel’e de ayıp etmişler.
Bu durum oldu diye Yusuf Ziya Yılmaz’ın istifasını beklemeyiz.
Coşkun Bey’in de görevi bırakması gerektiğini söylemem ama Samsun halkının
bir kısmını veya şehrimize gelen misafirlerimizi ‘boklu suda’ yüzmek zorunda
bırakanların bir bedel ödemeleri gerektiğini düşünürüm.
‘’Bir Musibet, bin nasihatten iyidir’’ demiş büyüklerimiz.
Coşkun Öncel bu olaydan ders çıkaracaktır.
Öyle inanıyorum ki; bu olay nedeniyle Coşkun Öncel, İyi insandan iyi bir bürokrata
geçiş yapacaktır.
O durumda denize girenler de, deniz suyundan kendilerine düşen payla yetinmiş
olacaklar.
Burası Türkiye..
Burası Samsun...
Vaka-i adiye’den sayılılar bizde böyle olaylar..