Dün muhalefetin ‘Çatı Adayı’ Ekmeleddin İhsanoğlu’nu dinledim.
Kurumahmutoğlu Büyük Samsun Otelindeki Amisos Salonunda halka itap etmeden önce küçük bir salonda düzenlenen basın toplantısında konuştu Ekmeleddin İhsanoğlu.
Sohbet eder gibi konuşuyor Ekmel Bey.
Konuşmasında dış politikadan ülke ekonomisine kadar her konuda söz söyledi.
Sakin güç.
Hani zaman zaman hükümette çetrefilli konuların halka daha iyi anlatılabilmesi için ‘akil adamlar’ aranıyor ya.
Ekmel bey bu rol için biçilmiş kaftan gibi.
Tam anlamıyla bir ‘Akil Adam’ aslında.
Dinlerken kimseyi yormuyor da.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 25 Mart mitinginde de söylemişti ama Cumhurbaşkanı adayı olarak geldiği Samsun’daki Cumhuriyet Meydanındaki mitingde de, mitingin yapıldığı şehrin özelliğinden de olsa gerek bu seçimi bir ‘istiklal mücadelesi’ olarak adlandırmıştı
Ekmel Bey ise ‘istikbal mücadelesi’ diyor.
Tayyip Erdoğan, cemaat tarafından ihanete uğradıktan sonra iktidarını kurtarmak için başlattığı kavgayı istiklal mücadelesi olarak görüyor olabilir ama bu topraklar, Samsun yani, ülkemizin yedi düvele karşı kazandığı destansı istiklal savaşının ilk adımının atıldığı topraklardır.
O bakımdan Recep Tayyip Erdoğan’ın istiklal mücadelesi dediği kavgayı önemsizleştirmek istemem ama beni heyecanlandırmadığını söyleyebilirim.
Ekmeleddin İhsanoğlu, birleştirici bir Cumhurbaşkanı olacağını söyleyerek Türkiye’nin Pazar günü çok önemli bir kararı alacağının altını çizdi.
Özellikle seçim meydanlarında söylenenlerin ülkeyi gerdiğini ifade den Ekmel Bey, halka itap ederken, ‘’Türkiye bu gerginliğin tarafımı olacak yoksa demokrasinin tarafımı olacak’’dedi.
Ekmel bey ayrıca, seçim meydanlarında kendisi içinde söylenen, ‘’İstiklal marşını bile bilmiyor, Mehmet Akif’i, Yahya Kemal’i tanımıyor’’ gibi suçlamaları hafiflik olarak tanımladı ve ‘’Türkiye bu hafiflikleri kaldıramaz’’ dedi.
Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, geçmişte de Türkiye’nin ‘alevi-Sünni’ ve ‘sağcı-solcu’ olarak guruplara ayrıldığını söylerken, ben salona baktım. 35 yıl öncesine kadar sokaklarda birbirine taş atanlar şimdi aynı amaç için birleşmişlerdi.
Sağcısı da oradaydı, solcusu da.
Ve dahi orta yolcu da Ekmel Beyi dinlemek için o salona gelmişti.
Ekmeleddin İhsanoğlu Türkiye’nin birleştirici gücü olabilir mi?
Olmasını umut ederim.
Ama bunun olabilmesi için seçimi kazanması lazım.
AK Partililer seçimin Pazar günü yapılacak ilk turda tamamlanacağına inanıyor.
Çatı adayı dinlemek için Büyük Otelin salonunu dolduran ve heyecanları yüzlerinden okunan muhaliflerin, Ekmel Beye oy verebilecek herkesi sandığa gidip oy kullanmaya ikna etmeleri gerekiyor.
Düne kadar bunu gerçekleşmesi zor bir ihtimal olarak görüyordum.
Zira AK Partinin seçim stratejisine karşın muhalefetin yaptığı çalışma bize düşük yoğunluklu bir mücadele gibi gelmişti.
Dün o cehennem sıcağında otele gelenlere baktığımda ‘’Bu yarış galiba Pazar günü bitmeyecek’’ diye düşündüm.
Pazar günü yarış bitmezse zaten.
Seyreyle sen gümbürtüyü.
İşte o zaman söylenecek tek söz.
‘yandı gülüm keten helva’