Karşılaşmanın üçte birlik bölümü tamamlanmadan üç atak geliştirecek ve dış sahada 3 – 0 öne geçeceksin, 90 dakika sonunda ise karşılaşmadan 5 – 4 yenik ayrılacaksın.
Bunun adına kimse şanssızlık diyemez, hakeme yüklenemez.
Bunun adı sadece beceriksizliktir.
İki yan bekin, 90 dakikalık bölümde oyunda yok. Kalende gördüğün gollerin tamamında bu iki ismin adı varsa bir yerde hata yapılmıştır.
Peki, hata nerde?
İlk 20 dakika içinde Kırmızı Beyazlı takım 3 – 0 öne geçti.
Soyunma odasına da bu sonuçla gitti.
Üç gol, Samsunspor’un kötü oynadığını biraz engelledi.
Bu yarıda Samsunspor savunmasında büyük hatalar yaptı. Topu uzaklaştırmayı bir türlü beceremedi, orta sahada topa sahip olamadı. Mersin takımı üç gol yedikten sonra silkelenir gibi oldu.
Bu yarıda Samsunspor’un her iki yan beki Murat ve Şaban ne savunmada vardı ne de atakta.
Böyle olunca Samsunspor kanatları kullanamayan bir takım görünümü verdi.
Orta sahada topa sahip olup oyunu yönlendirecek futbolcu eksikliği çekildi.
İkinci yarı, Samsunspor’daki başıbozukluk kendisini iyice hissettirdi.
Oyun 3 – 2’ye gelince sonucun ne olabileceğini aşağı yukarı herkes kestirdi. İki dakikada iki gol yiyen Samsunspor 4 – 2 öne geçti.
Sonrasında 4 – 3 ve 4 – 4 oldu.
Kırmızı Beyazlılar 5. Golü de yedi…
Oyun öyleydi böyleydi diye yazmanın ne anlamı var ki?
Bu sonuçta sadece sahadaki futbolcuların mı suçu var?
Elbette hayır.
Bu futbolculardan takım kurmaya kalkan ve iki sezonda kırkın üzerinde futbolcu almasına rağmen bunu başaramayan yöneticilerin hiç mi suçu yok?
Sahada futbolcularına savunmanın nasıl yapılacağını öğretemeyen, futbolcuların kale önündeki topu uzaklaştırmak için güçlü vurmalarını sağlayamayan ve takımı iyi çalıştıramayan Teknik Direktör Hüseyin Kalpar’ın hiç mi suçu yok?
Bir kural vardır:
İyi takım tesadüfen kazanır, kötü takım ise tesadüfen kaybeder.
Bu kural maalesef bozulmadı…
Kötü takım kaybetti…
Bu kötü takımı oluşturan başkanından yöneticisine teknik direktörüne kadar istifa bekliyorum, istifa…
Ne olur bırakıp gidin.
Gidin ki Samsunspor belki iyi çalıştırılır ve kaybetmeyi unutur.
Aksi halde…