İki rahibe varmış, biri matematikçi, biri mantıkçı...
Bunlar bir akşam karanlıkta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe, mantıkçı olanına dönerek, "yaklaşık 20 dakikadır bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor şu anda aradaki mesafe 50 metre" der.
Bunun üzerine mantıkçı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve adamın kendilerine tecavüz edeceğini ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirtir. Rahibeler daha hızlı yürümeye başlarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
- Adam da hızlandı ve aradaki mesafeyi kapatıyor, şu anda 30 metre arkamızda... O zaman mantık olarak koşmamız gerekir.
Rahibeler koşmaya başlar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe:
- O da koşuyor ve arayı kapatıyor. Şu anda mesafe 10 metre... O zaman mantık olarak bizi yakalayacak. Birimiz sağa, diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalışalım. En az birimiz kurtulur.
Ve matematikçi sağa doğru, mantıkçı sola doğru koşmaya başlar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşır ve telaş içinde beklemeye başlar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantıkçı rahibe gelir.
- Matematikçi sorar; Ne oldu ne yaptın?
- Adam beni takip etti. Artık mesafe üç-beş adıma kadar azalmıştı, mantık olarak daha fazla koşmanın anlamı yoktu...
- Eeee?
- Mantık olarak ben durdum, adam da durdu.
- Sonra...
- Mantık olarak ben eteğimi kaldırdım, o da pantolonunu indirdi.
- Peki, daha sonra?
- Daha sonra ne olacak. Eteğini kaldırmış bir rahibe, pantolonunu indirmiş bir adamdan daha hızlı koşar…
Gelin şimdi hep beraber bizler de mantığımızı çalıştıralım. İsterseniz matematik hesabı da yapalım.
Cadde ve sokaklarda rastladığım tanıdıklarım neredeyse gazeteci olarak bizleri “Satılık” durumuna getirecekler.
Özellikle de “Muhalefette” bulunan dostlardan büyük eleştiri alıyorum.
Nedeni basit.
“Neden AK Parti’nin reklamları daha çok, yoksa AK Parti’ye mi satıldın?”
Hem de yüzüme karşı söylüyorlar bunu.
Ben de durumu açıklamaya çalışıyorum.
Baktım ki soranların sayısı artıyor, herkese aynı şeyleri söylemektense ben de yazayım dedim.
Samsun’da aday adaylarının sayılarına bakalım önce.
İktidar partisindeki aday adayı sayısı yüzün üzerinde.
Muhalefetteki CHP’nin aday adayı sayısı 20 – 22 dolayında. Daha ne kadar artar bilinmez.
MHP’nin aday adayı sayısı da aynen öyle…
Şimdi yüksek sesle düşünelim bakalım.
Bu aday adaylarının hepsinden görsel ve haber kullanmaya kalksanız durum ortada.
Bir taraftan yüz dolayında haber, diğer taraftan yirmi dolayında…
Muhalefetin bir diğer tarafından da aynen…
Yani matematik olarak İktidar olan AK Parti fark atıyor.
Mantık olarak da İktidarın görselleri muhalefete göre daha fazla göze çarpıyor…
Anlaşıldı mı şimdi, sanırım daha sormazsınız değil mi?
ŞENOL KUL TAVRIMIZ BELLİ DEMİŞ
Terme Belediye Başkanı AK Partili Şenol Kul “Tavrımız belli santral istemiyoruz” demiş.
İşte Belediye Başkanı dediğin böyle olacak.
Gerektiğinde partisini yönetenlerle bile ters düşecek.
Şenol Kul’a birkaç soru soralım şimdi.
Terme’nin Kozluk Beldesinde biz belediye başkanı iken Enerji Devi OMV çevrim santralı kurmak için girişimlere başladığında siz o santralı da istemiyordunuz.
Ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum demek ki size rağmen o santral orada kuruldu.
Sosyal projeler gerçekleştirildi ve sonuç ortada.
Şimdi istemediğinizi söylediğiniz yeni santrallar ile ilgili se sosyal sorumluluk projesi kapsamında yatırımlar gelirse ne olacak?
Hem Terme Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde…
Yani bu yatırımların yapımı sanırım Büyükşehir onayına bağlı…
O da olmazsa Ankara’dan “Evet” dediler mi akan sular durmayacak mı?
O zaman siz Terme belediye başkanı olarak halkın yanında durup “Santralı istemiyoruz” diyebilecek misiniz?
Partinizden ihraç edilmeyi gözünüze alabilecek misiniz?
O zamanki tavrınız da şimdiki gibi mi olacak?
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan katlandığı fedakârlıklar ve çektiği acılar ölçüsünde sever.