limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İŞTE TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ
Yazarlar // 27 Ocak 2020 Pazartesi 14:16

İsmail BAŞARAN

Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir horoz yaşarmış. Horoz kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat sürermiş. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş: Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?'
Ördek cevaplamış: Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.
Domuz oradan seslenmiş: Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.
Fare hemen atlamış: Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra ödersin.
Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin horoz, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş. Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş: Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?
Ördek: Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim, demiş.
Domuz: Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım demiş. Fare de: Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm ' demiş.
Sonunda kırmızı ibikli horoz çalışmaya başlamış, çalışmış. Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş. Ama horoz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş. Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de horoz çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş: Kahveleri satmama kim yardım edecek?'
Ördek: Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benim fabrikama getirmelisin.
Domuz: Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.
Fare: Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.
Sonunda kırmızı ibikli küçük horoz gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım istemiş:
Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?
Ördek: Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.
Domuz: Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek yok.
Fare: Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi bir horoz olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp, benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim…
Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük horozumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor…
İşte öykü diye burada okuduğunuz Türkiye'nin son 50 yılı.
Türkiye işte bu anlayışla kırmızı ibikli horoza döndürüldü, bu gidişle ibik de kopar hiç merak etmeyin. Bizler kıt akıllı olduktan ve düşünmeden sandığa gitmekten vazgeçmeden ibiğimiz de kalmaz. Sırtımızda taşıdıklarımız da saraylarda oturup bizler kümese mahkûm oluruz.

GÜNÜN SÖZÜ
Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiç bir zaman eşit değildirler. (Confucius)