Samsunspor, Süper Lig'in 8. haftasında maç fazlasıyla Galatasaray'ın ardından ikinci sırada yer aldı.
Ligde taraflı tarafsız herkes, Samsunspor'u ligin iyi takımlarından biri olarak gösteriyor.
Hatta Samsunspor için ''En iyi takım'' yakıştırmasını yapan spor yazarlarının sayısı azımsanmayacak kadar çok.
Bu durum elbette, bu şehirde yaşayan ve Atatürk armalı takıma gönül verenleri ziyadesiyle mutlu ediyor.
Özellikle de Samsunspor’un, bugünkü adı ''Süper Lig'' olan Türkiye Futbol Lig'inde 23 hafta lider kaldığı 1986-1987 sezonu takip etmiş ve yazmış bir gazeteci olarak, bu durumun elbette en başta da bu satırların yazarı ben fakiri çok mutlu ettiğini söylemek isterim.
Başarı sürdürülebilir olduğu sürece değerlidir elbette ancak, Samsunspor'un özellikle 2 futbol sezonu boyunca transfer yasağıyla yüzleşmek zorunda kaldığı bir sezonda takımın ortaya koyduğu bu performansı değerli kılıyor.
Samsunspor'un tarihinde başarılı sezonları da var ama taraftarlarının hayal kırıklıkları yaşadığı sezonları da çok fazla.
Wikipedida Samsunspor'un bu durumu şöyle anlatılıyor:
Samsunspor, tarihinde 23 hafta boyunca Süper Lig'in zirvesinde yer almıştır ve Süper Lig'de en uzun süre lider kalan 7. takımdır. Bu alanda Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor ve Sivasspor'dan sonra en başarılı takımdır. Ayrıca Süper Lig tarihinde en fazla puan toplayan 11. takım ve 1. Lig'in en çok şampiyon olan takımı durumundadır. Aynı zamanda yedi kez şampiyon olarak yükseldiği Süper Lig'den yedi kez düşerek bu alanda da rekorun sahibidir.
Şu an işler iyi gidiyor gibi görünüyor.
Ama unutmayın.
Samsunspor 23 hafta lider olarak geçirdiği sezonu takip eden iki sezon sonrasında küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
O kara günü, yanı Malatya deplasmanına giderken yaşanan feci kazanın yaşandığı günkü Güneş Gazetesi'nin spor sayfasındaki manşet ''Geçen sene lider, bu sene gider'' şeklinde atılmıştı ki; kazanın yaşandığı o kara gün, Samsunspor puan cetvelinin dibinde bir yerdeydi.
Demem o ki;
İnişli - çıkışlı bir geçmişi var Samsunspor'un.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Samsunspor, bugünkü adı Süper Lig olan lige Anadolu'dan çıkan ilk takımlardan biri olmasına rağmen, 7 kere küme düşerek bu alanda da bir rekorun ve kötü bir ünün sahibi olmuş.
Samsunspor iflasın eşiğine kadar bile geldi.
İsmail Uyanık ve Yüksel Yıldırım, şirketleşme şartıyla takıma sahip çıkmasalardı, Samsunspor kapısına kilit vurulmuş bir kulüp olarak tarihin tozlu raflarındaki yerine konacaktı.
Öyle anlaşılıyor ki; özellikle maddi açıdan kara günler geride kaldı artık.
Milli maç haftası nedeniyle ligde bu hafta maç yok biliyorsunuz ancak bir hafta sonra Fenerbahçe ile önemli bir maç oynayacağız.
Her Fenerbahçe maçı haftası geldiğinde, Samsunspor’un futbol literatürüne ''Arkayı Fenerleyin'' mottosunu yerleştiren 4-0'lık maçlar aklıma düşer.
Bugünkü Samsunspor, 37 sezon öncesinin Samsunspor'una çok benziyor.
Thomas Reis'in yarattığı bugünün Samsunspor'u, Milarad Mitroviç'in 4-0'lik Fener zaferlerini yaşatan takımına çok benziyor elbette ancak, şu gerçeği de ıskalamayalım:
Jose Mourinho'nun yönetimindeki Fenerbahçe de, 38 yıl öncesinin Fenerbahçe’siyle aynı Fenerbahçe değil.
37-38 yıl öncesinde olduğu gibi 4-0'lık maçlardan biri olursa elbette çok keyif verir ancak, sonuçtan bağımsız söylüyorum. Yüksel Yıldırım'ın TRT'ye ''Çok güzel ve topun oyunda en çok kaldığı maç olacak'' diye yaptığı açıklamadaki gibi bir maç olsun.
Bu Samsunspor için ''İşte benim Samsunspor'um'' diyorum ve sonuçlardan bağımsız olarak, Samsunspor'un oynadığı oyundan taraflı tarafsız herkesin keyif almasını istiyorum.