İstanbul'un Taşı Toprağı

Lig başladı, biz Samsun basının ihtiyar heyeti olarak takımımızı yalnız bırakmamak adına yine yollardayız.

Oğlum Doğuşcan 9 yıla yakın bir süredir İstanbul'da, bayramlarda gelip bizi görüyor ve biz ana babasının gönlünü alıyor ama biz onu İstanbul'da görmeyeli iki yıla yakın bir süre olmuştu. Hazır deplasman bahanemiz de çıkmışken birkaç günü onunla geçirelim istedim.

Bir iki gün size İstanbul yazarsam bunu bana çok görmezsiniz sanırım.

Dünkü maç yazımda da belirttim, bizi Sezgin Gümüş ve Murat İmza karşıladılar İstanbul'da.

İkisi de başarılı birer iş ve siyaset adamı olarak bizim göğsümüzü kabartıyorlar gurbet elde.

Sezgin Gümüş, Samsun'da  tanınıyor ve biliniyor.

Ben Murat İmza'dan söz etmek istiyorum size.

Trakya bölgesinde faaliyet gösteren bir lojistik firması varmış Murat İmza'nın. ''Samsun'da Lojistik Köy kuruluyor, senin gibilere Samsun'un ihtiyacı olabilir'' diyorum.

''Bana ekmek yedirmezler memleketimde'' diye yanıt verdi  benim bu çağrıma.

''Peşin hükümlü'' diyebilir misiniz genç arkadaşımın bu yaklaşımına.

Biraz düşününce ben hak verdim.

Saysiyad'da yönetici Murat İmza, ''Kaç üyeniz var?'' diye soruyorum.

Sekiz bin dolayında Samsunlu kayıtlıymış Saysiyad'a. Bu üyelerin kaçı iş adamıdır acaba diye merak ediyor ve bunu da soruyorum Murat İmza'ya.

300 iş adamını bir çağrı ile bir araya toplayabileceklerini söyledi Murat İmza.

Murat İmza, Sezgin Gümüş'le birlikte  İstanbul'da hemşeri hareketini yönlendiren bir siyasetçi ayrıca. Samsunluların siyasette de etkili olabileceğini düşünüyor. Kendisi MHP'li ama önceki seçimde CHP'den Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'na adaylığını koyan bir hemşerimiz için bu bölgede seçim çalışmasına bile katılmış. Önümüzdeki yerel seçimde  de kendisi MHP'den Bayrampaşa Belediye Başkanlığına aday adayı olmuş. ''Partim aday yaparsa hemşerilerimin desteğiyle ben bu seçimi kazanırım'' diyor.

İddialı bir söz ama bir hemşerisi olarak Murat İmza'nın bu kadar kendine ve hemşerilerimize güveniyor olması benim hoşuma gitti.

Sezgin Gümüş, maçtan sonra bizi Lokman Kondakçı'ya götürdü.

Lokman Kondakçı CHP'den Beşiktaş'a Belediye Başkanı olmak için aday adayı olmuş.

Önce şunu söylemeliyim.

Bir insan için en kötü şey, iyice tanımadığın birisi için hüküm vermekmiş. Önceki akşam uzaktan tanıdığım Lokman Kondakçı ile sohbet etme fırsatı bulunca,kendisi ile ilgili yüzeysel düşüncelerimin ne kadar sığ ve yanlış olduğunu anlayınca kendimden utandığımı itiraf etmeliyim. Kendimnden utanmakla birlikte Kondakçı'nın , bu ülke ve bu halkın sorunlarına yaklaşımının  ne kadar  da derin olduğuna tanık olmaktan da o derece mutlu oldum.

Beşiktaş gibi bir ilçeye talip olmasına rağmen, kendisine Samsun'dan yeterli desteğin gelmemesinden yakınan Lokman Kondakçı ile yazacaklarım bu kadar değil elbette.

Yarın  için bir Lokman Kodakçı yazısı yazmak bize farz olmuştur.