limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İstanbul'daki Samsun
Yazarlar // 14 Ocak 2014 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Kadınlar için hergün sofraya bir yemek koymak çok zor bir iş olsa gerek. Ama bunu her gün mucizevi bir şekilde yapabiliyorlar.

Kadınlarımızı özel kılan da bu olsa gerek

Müşküle düşen ayı kaval bile çalarmış özdeyişinden hareketle kadınlarımızın en müşkül anlarında bile bizi doyurabilmek için bin derden su getirdiklerine bir örnektir bu durum.

DÜNYA'da çalıştığım yıllarda gazete içersinde bir ilk'i gerçekleştirmiştik. 'Gurbetteki Samsun' eki gazete içersinde devrim olarak kabul edilmişti.

Ve fakat

O çalışma bir zorluğun ürünü olarak doğmuştu aslında. Gaziantep, Adana ve Mersin gibi bölge temsilciliklerinin ekleri 100 sayfadan aşağı çıkmıyorken bizim Samsun ekleri 25 sayfayı geçmiyordu. Samsun ekonomisini Dünya aracılığı ile Türkiye'ye anlatmak ve tanıtmak istiyorduk ama Samsun ekonomisinin zayıf yapısı bunun güdük kalmasına neden oluyordu.Oysa Gurbetteki Samsun eki dolu dolu çıkıyor ve bizim içinde bir anlamda hem gurur hem teselli vesilesi oluyordu.

Sezgin Gümüş'ü o ek çalışmaları sırasında tanımıştım.

Saysiad'ın Başkanıydı Sezgin Gümüş, memkeletçi olduğunu anlamıştım o vakitler ama bir dernek başkanından beklenmeyecek büyük bir özveri göstererek bizimle birlikte çalıştı adeta.

İşini gücünü bırakarak bizi arabasına alır koca İstanbul'da Samsunlu İşadamı arardı.

Pekintaş'ın sahibi Özkan Olcay'ı o zaman tanıdım ben. Galatasaray Kulübünün 2. Başkanı olan Özkan Olcay'ın bir hemşerimiz olduğunu da o zaman öğrenmiştim.

Özdemir Ataseven'i de, Kaya Aşçı'yı da o  ek çalışmaları sırasında tanıdım.

Yine o çalışmalar sırasında tanıdığım Galip Öztürk'le de yaptığım röportajlar sırasında kendisinin ne kadar Samsuncu bir işadamı olduğunu anlamış ve bunu yazmıştım.

Büyük bir insan gücümüz var bizim İstanbul'da. Ben bir çoğunu tanıma fırsatı buldum ama tanıyabildiklerim, tanıyamadıklarımın ancak yüzde onu kadardır.

Lokman Kondakçı da benim bu güne kadar tanıyamadıklarımdan birisi.

Aslında onunla igili bir fikrim vardı ama bu bilgim daha çok magazineldi.

Lokman Kondakçı ile ilgili bilgim 'Fındık Kralı' olduğu ile ilgili ve bununla sınırlıydı. Onunla ilgili bigilere ve haberlere hep şüphe ile bakardım bu yüzden.

Ve fakat

Lokman Kondakçı'yı tanıyınca benim ona bakış açımın ne kadar yüzeysel olduğunu da kavramış oldum.

Sezgin Gümüş tanıştırdı bizi.

Birkaç saat süreyle memleket ve millet meseleleri üzerine konuşma fırsatı bulduğumuz sohpet sırasında, bu güne kadar yaptığı her işte başarılı olmuş bir insanın o başarı merdivenlerini tırmanırken bunun asla tesadüfi olmadığını anladım.

CHP'den Beşiktaş Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuş Lokman Kondakçı.

Başvurusunu bizatihi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu almış Kondakçı'nın.

"Aday ben olacağım" diyor Lokman Kondakçı, kendisine çok güveniyor.

O sohpetimiz sırasında bize anlattıklarının daha fazlasını Kılıçdaroğlu'na da anlatmıştır mutlaka ama bir bölümünü söylemiş olsa bile CHP'nin Beşiktaş Belediye Başkan adayı kendisi olacaktır inanın.

Lokman Kondakçı bu adaylık mevzuunda kendisine çok güveniyor ama bizden dertli biraz.

Yani Samsun siyasetinden şikayetçi.

Beşiktaş İstanbul'un kalbi. Beşiktaş'ta Samsunlu bir belediye başkanı fena mı olur.

Var mı bunun bizde bir heyecanı.

Hadi itiraf edelim yok.

Hiç umurumuzda olduğunu zannetmiyorum.

Bu durumdan şikayetçi olmakla birlikte Kondakçı'yı daha fazla üzen bu değil aslında.

"Adaylığım bizzat Samsunlu siyasetçiler tarafından engelleniyor" diyor Kondakçı.

Lokman Kondakçı kendisini engellemek isteyenlerin kimler olduğunu açıklar mı bilemem ama ben günün moda deyimiyle şunu söylerim bu durumda.

"Edep ya hu!"