İşin Suyu Çıkıyor

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından son günlerde vatandaşa gönderilen su faturaları isyan ettirmeye başladı. Vatandaş bu isyanda da haklıdır. Ben de bir vatandaş olarak isyan ediyorum faturalara. Ayıptır, günahtır, bunun adı sadece vatandaşı darda bırakmak değil soygundur. Vatandaşın cebindeki paraya göz diken haramiler gibi hareket edilmemesi gerekir.

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen kıyas fatura diğer kurumların da önünü açacak. SASKİ’nin ardından Doğalgaz faturaları da aynı şekilde gönderilirse şaşırmamak gerekir. Çünkü artık Türkiye’de sistem böyle işletilmeye başlandı. Ben de Samsun’da yaşayan ve doğalgaz, su elektrik kullanan bir vatandaşım. Belediyenin bütçesi de yıllardır ödediğim vergiler ve faturalar tarafından oluşmaktadır.

İşin suyunu çıkarmayın, çünkü siyasilerin unutmaması gereken Mustafa Kemal Atatürk’ün Boğaz’da demirleyen İngiliz gemileri için söylediği bir söz var: Geldikleri gibi giderler. Samsun’da siyasetle gelen belediyeyi yönetenler unutmamalıdır. Onlar da geldikleri gibi giderler. O nedenle, kararlar alırken, uygularken vatandaşın sinir uçlarına dokunmamak gerektiğini hiç akıllarından çıkarmamalıdırlar.

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin bu uygulamaları, Mehmet Akif’in aşağıdaki dizelerini hatırlattı bana:

Mazlumu nedir ezmede, ezdirmede mana?

Zalimleri adlin hani öldürmedi hala!

Cani geziyor dipdiri... Can vermede masum!

Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?

DİN VE SİYASET

ABD Başkanı Donald Trump’ın son olaylar nedeniyle sarayından çıkıp kilisenin önünde elinde İncil ile poz vermesi sizlere ne hatırlattı? Bu tür olayların Türkiye’de de vatandaştan oy isteyen bazı siyasi parti liderlerinin konuşma yaptıkları platform üzerinden ellerindeki Kuran’ı Kerim’i sallamalarına benzettiniz mi bilmiyorum, ben benzettim.

Oysa liderler toplumun gelişmesi refaha ermesi için ortaya koydukları ekonomik ve politik kararlarla vatandaşın karşısına çıkmalılar. Ellerinde dini kitaplarla oy devşirmeye kalkmak da neyin nesi?

ABD’deki bu harekete biz Türkiye’de yaşayanlar çok öncelerden alışığız. Yirmi yıldan beri Türkiye’yi yönetenler de ellerinden düşürmüyorlar dini kitapları. Ancak o kitaplarda yazılan, çalmayın, vatandaşa iyi yaklaşın, hakaret etmeyin, taraf tutmayın, ben değil biz deyin uyarılarına uyuyorlar mı pek anlayamıyorum. Türkiye’de maalesef ülke her geçen gün kutuplaştırılırken, su fiyatlarına gelen zamlar, vatandaşın faturalarını ödeyemez duruma gelmeleri konuşulmuyor. Çünkü bunun konuşulması istenmiyor. Eğer vatandaş gerçek derdini konuşursa oturdukları koltuktan kalkmak zorunda alacaklarını iyi biliyorlar.

GÜNÜN SÖZÜ

KERİZİ çok olan yerin, KRİZİ erken olur.