Mustafa Çakır
Benim sevgili kardeşim.
Şu mobbing meselesine fena halde kafayı takmış vaziyette.
Bu şehirde herkesin psikolojik baskı gördüğüne inanıyor.
Örneklemeyi de benim Pazar Sohbetlerini bitirmem üzerinden yapmış.
Bi şekliyle doğrudur.
Ben Pazar Sohbetlerinde İşadamlarının başarı öykülerini yazıyordum. Örnek olsun istiyordum yaptıklarının.
Ama nazlandıklarını gördüm, bunun için kestim bu röportaj dizisini.
Baskı gördüklerine inansaydım kaçıyor olmalarından, üstüne üstüne giderdim. Devam ettirirdim röportaj serisini.
Hangi İşadamına özel talep üzerine liman yapma izni verilir.
Şehrin en mutena yerindeki halk plajı üzerine AVM yapma iznini sana bana verirler mi.
Verirler deme.
Vermezler.
Burada bir parantez açarak AVM izninin verilmesini sağladığı istihdam ve katma değer açısından doğru bulanlardan olduğumu söylemeliyim.
Başkaları da aynı amaçla istediler mi orayı bilmiyorum. Bu mevzuu da bilgisi olanların bana yazmalarını isterim doğrusu. Eşitlik ilkesinin bozulmasına tahammül gösteremem
Devam edelim.
Biz kozluktaki OMV’ nin santral kurmasına karşı çıkanlardanız.
Çevrecilerin haklı gerekçeleri var, biz de onları destekliyoruz.
Bak burnumuzun dibinde kişiye özel santral kuruluyor.
Kim karşı çıkıyor.
Kişiye özel liman ve elektrik santrali.
Oh ne ala.
Sonra da işadamı baskı görmüş olacak bu şehirde öylemi.
Geçiniz bu mevzuyu bi kalem.
Ben Samsun iş dünyasını iyi tanırım.
Bunu en iyi bilenlerden biri de sensin sevgili kardeşim.
Bu yaptıkları başka türlü bir davranış biçimidir ancak.
Var onun adını da sen koy.