Yazarlar // 5 Temmuz 2014 Cumartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Şimdi kullanıcıları bizleriz diye yeryüzü sadece bu zamana ait değil.
Geçmişte yaşayan birileri olduğu gibi, gelecekte de yaşayanlar olacaktır.
Yeryüzü bütün insanlığın ortak mirasıdır.
Geçmişe şükran borçlu olduğumuz gibi gelecekteki nesillere de bırakacaklarımız bakımından sorumluyuz.
‘’Büyükşehir’e Taşhan Molası’’ bu ibare dün gazetenin manşetiydi.
Büyükşehir’in uygulamalarının bir yerlerde duvara toslayacağını söyleyip duruyorduk.
Dün o haberi okuyunca ‘’Ben böyle bir şey olsun dilemedim’’ dedim kendi kendime.
Yazıktır, günahtır Saathane’de harcanan milyonlar bu şehrin, bu ülkenin dolayısıyla bizim paramız neticede.
Böyle söylerken Saathane’de yapılmak istenenleri, yani o projeyi onayladığım düşünülmesin. O projeyi baştan beri doğru bulmuyorum. Doğru bulmadığımı belirten yazılarım da var.
Büyükşehir Saathane’deki yıkımı sürdürüyor biliyorsunuz.
‘Orada tarihi bir doku varmış’
Ne gam.
Umursanmıyor bile böyle söyleyenler.
Zira ‘’Ben sizin adınıza en doğru kararı veririm’’ diyen bir anlayış hüküm sürüyor bu topraklarda.
Önceki gün gazetenin haber merkezine haber geldi. Kazı sırasında ele geçen kalıntılar orada bir tarihi dokunun olduğunu gösteriyor.
Samsun Müzesi hal böyle olunca duruma el koymuş.
Bundan sonraki süreç nasıl bir seyir alır onu bilemem.
Kazı durur mu?
Durursa ne olur?
Ne olacağını tahmin etmekte oldukça zorlanıyorum.
Şunu daha çok merak ediyorum aslında, çalışmalar durursa harcanan onca paranın hesabını kim verecek?
‘’Ben yaparım olur’’ anlayışına öfkelenmekle birlikte, harcanan paraya daha çok üzülüyorum.
Ama her nedense bu duruma şaşırmıyorum.
Dünya Gazetesinin Kahramanmaraş Temsilcisi Ali Eskalen’in dün yayınlanan yazısını okuyunca, bütün şehirlerin insanlığın ortak mirasını korumakta ne denli duyarsız olduğunu bir kere daha anladım.
Kahramanmaraş’taki Germenicia antik kentinin üzerine gecekondular yapılmış. Kahramanmaraş Valiliği tarafından 146 hektarlık bu alanın kurtarılacağı duyurulmuş ama henüz bir çalışma başlatılmamış. Ali Eskalen de bu durumu eleştiren bir yazı yazarak, Maraş’ta görev yapan bürokratları dirayetli olmaya davet etmiş.
Ali Eskalen’nin yazısını okuyunca bizdeki kale duvarlarının üzerine İş Hanı yaptırıldığını hatırladım.
Yok, aslında bir birimizden farkımız.
146 hektarlık Germenicia Antik Kentinin mozaikleri üzerine gecekondu yapan da, kale surlarını yıkıp üzerine İş Hanı diken de bizim insanımız.
Çok haklısın Ali Eskalen ama sadece Maraş’ın dirayetli bürokrata ihtiyacı yok. Bu ülkenin bütün şehirlerine dirayetli bürokratlara gereksinimi var aslında.