İnadına Sammar

Mahalle Bakkalları öldü biliyorsunuz.

Ama bizim mahallenin bakkalı Yılmaz Akçay, bir mucizeyi gerçekleştiriyor.

Hala direniyor.

Bu sektörde değişim olacağı aslında yıllar önce belli olmuştu.

İlk önce Koç gurubu geldi Samsun’a. Yem Sanayinin olduğu alan Migros’a kiralanınca bu durum bizim süper marketle ilk tanışıklığımız oldu.

Ama bunu 20 yıl önce denediler aslında.

Rahmetli Muzaffer Abi bir gün makamında bana bazı bilgisayar çizimlerinden oluşan resimlerini göstermişti. Koç Gurubu Batı Parkta 18 katlı bir otel yapıp bunu Samsun’a armağan etmek istiyormuş. Gurup, Batı parktaki rekreasyon çalışmalarını üsteleneceğini de bildirmiş.

“Ne deresin” diye sordu Rahmetli.

“Abi süper, hemen kabul etmelisin” dedim.

Devlet umuru görmüş, tecrübeli birisiydi rahmetli Muzaffer Abi.

“Ama bir şartları var” dedi.

“Süper market yapmaları için kendilerine izin vermemi istiyorlar” diye de ekledi.

Ukalalıkta sınır tanımıyordum o sıralar, henüz meslekte tecrübeli de sayılmazdım.“Ne var ki bunda, onca şey yapacakmış, varsın istesin” dedim.

Başkası olsa ne söylerdi bilmem ama beni sevdiğini ve değer verdiğini bilirdim Rahmetlinin. O babacan tavrıyla yaşamım boyunca unutamayacağım o dersi verdi.

Samsunlu esnafların henüz bu yeni duruma hazırlıklı olmadıklarını,  süper market yapılması için vereceği izninin Samsun esnafına zarar vereceğini söylemişti.

Batı parktaki o düzenlemeye izin verilmedi biliyorsunuz.

Geçenlerde bir giyim kuşam mağazasının sahibi ile sohbet ediyordum. “İşler nasıl?” diye sordum. “Alışveriş merkezleri bizi batırıyor, ciromuz en az yüzde 40 oranında düştü” diye dert yandı.

Abartmış olamazdı o dostum, zira çiftlikte mağazaların sıkça tabela değiştirmelerinden bunun öyle olduğunu anlamak mümkün aslında.

Sammar’ı kuran Bayram Akyüz de ulusal ve global sermaye işbirliği ile kurulmuş süper market zincirleri karşısında Samsunlu bakkal ve marketlerin tutunmayacağını anlayanlardan. Yerli sermayenin mutlaka birleştirilmesi gerektiğine inanıyordu Bayram Akyüz, Bunun da yerel sermayeyi birleştirerek yerli marketler zinciri oluşturmaktan geçtiğini biliyordu.

“Batarsın” diye telkinde bulunanlar olmuştur belki kendisine ama kimseyi dinlemedi. Sammar’ı kurdu. Samsun’a bir yerel market zinciri kazandırdı. Ulusal ve global sermaye tarafından kurulan market zincirleriyle ticari rekabete girdi.

Yel değirmeniyle savaşan Don Kişot misali.

Bayram Akyüz, memleketçi bir adam, Sammar’ı kurmayıp, Akyüz Marketler zincirini devam ettirse ne derece başarılı olurdu bilemem ama Sammar’ı kurarak büyük bir risk aldığı kesin.

Bu göz kamaştırıcı başarıyı kıskananlar da var bu şehir de biliyorum.

“Sammar batsın” diye bekleyenlerin olduğunu da biliyorum.

Sammar’ın batmasını isteyenler ulusal market zincirinin sahipleri değil. Bizden birileri istiyor bunu ve ben buna şaşırıyorum asıl.

Ama ben şunu da duydum, yüklü alacağına karşın çalışanlarına şu talimatı verenler de var.

“O SAMMAR bir Samsun markasıdır, unutun alacağımızı, Bayram Abi’nin bizde kredisi sonsuzdur”

Bunu söyleyen Otat’ın sahibi Mustafa Başaran’dır.

Kutularım kendisini.

Mustafa Başaran hepimize bir ders vermiştir aslında.

Siz nereden alışveriş yaparsınız bilemem ama bu davranıştan aldığım dersle ben bundan böyle alışverişim için inadına Sammar’a gideceğim.

Bazılarına inat şarküteri kısmında da Otat ürünlerini arayacağım.