limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İmar Planlarında Kamu Yararı Aramak
Yazarlar // 3 Mart 2021 Çarşamba 08:07

Ragıp GÖKER

Dünya gazetesinde çalıştığım yıllarda yöre ekonomisinin geliştirilmesi amacıyla paneller düzenlerdik.

Panellerde konuşulan konular genellikle ya sanayinin gelişmesiyle, ya da tarımsal yatırımların nasıl olması gerektiğiyle ilgili olurdu.

Bölgemizde sanayi zaten gelişmiyor biliyorsunuz.

Ve fakat

Şu günlerde tökezleme sürecinde olsa da tarım yine de gelecek için umut vaat ediyor.

Panellerde sıklıkla tarımsal konuları da işlerdik.

Seracılık ve tohum konusunda uzmanlaştığına inandığımız bir yatırımcıları da ‘Başarı öykülerini anlatmaları için davet ederdik.

Bu amaçla Ordu ve Samsun'da düzenlediğimiz iki  anele Antalya'dan bir yatırımcı getirmiştik.

Eski bir milletvekili olan o yatırımcının mimar olan eşini i de bir keressinde misafir etmiştik.

Aradan 25 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen o hanımefendiyle sohbetimiz sırasında söylediği şu sözü hiç unutmuyorum.

''Samsun, teknik üniversitelerde kötü şehirleşmeye örnek gösterilen tek şehirdir''

Kabul etmesek de gerçek bu.

Aristo mantığındaki gibi.

Gerçek acıdır.

Biber de acıdır.

Öyleyse gerçek biberdir.

Denir ya.

İşitmekten incinsek de bu gerçeği kabul etmek zorundayız hepimiz.

Oysa çok eskiden, paralel giden caddelerini, denize doğru dikine inen sokaklarının kesişmesiyle  bilinen bir sahil şehri olarak planlanan bir şehirmiş Samsun.

Ne akla hizmetse, limanı gelip şehrin önüne koymuşlar.

Denizi doldurarak yapmışlar bunu üstelik.

Eski Samsun resimlerine bakın,

Dalgalar Büyük Caminin duvarından başlıyormuş.

''Başka yere taşıyalım'' desek, böyle bir limanın günümüzde 2 milyar dolara anca yapılabileceği söyleniyor.

Samsun şehrinin denizle irtibatını kesilmiş böylece.

Yazık değil mi?

Diyelim ki, liman 70 yıl önce yapıldı.

Ya günümüzde yapılanlara ne demeli.

Dereköy'e o balıkçı barınağını yaparken, geçmişten hiç mi ders alınmadı.

Türkiye’nin ince kumla örtülü plajlarına sahip bu şehrin güzelim plajları yok oluyor.

Samsun sahilinde olan budur şimdi.

Atakum sahiline vuran her dalga,  sahile dökülen kaya parçası kadarını geri alıyor.

Sahili korumanın tek çaresi taş döşemek mi onu da bilemedim.

Ve fakat.

Güzelim plajlarımız yok olurken, bu felaketin önüne geçmek için bilimsel arayış içinde olduklarına da inanmıyorum.

En azından uzman görüşü alındığını sanmıyorum.

Belediyelerin İmar planları  hazırlanırken veya plan değişiklikleri yapılırken de konunun uzmanlarından fikir alındığına inanmıyorum.

Büyükşehir Belediyesi şu sıralar, Cumhuriyet Meydanı ile Site Camii çevrelerinde 'Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı' adı altında değişiklikler yapmaya hazırlanıyor.

Bu projeyle meydanın genişletilmesi amaçlanıyormuş.

''Muş'' diyorum.

Zira ne amaçlandığını Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'den başkasının bildiğini zannetmiyorum.

Belediyeler bir proje uygulamaya koyarken en önemli kriter, yapılacak işte kamu yararı olup olmadığını gözetirler.

Olması gereken de budur zaten.

Mimarlar Odası Samsun Şubesi de, ‘’Orojede ne gibi bir kamu yararı var?’’ diye soruyor.

Bu görüşü kamu oyu ile paylaşırken, bu soruyu aynı zamanda üyeleri olan Başkan Demir'e de sormuşlar.

Mustafa Demir, çok güzel bir şey yapacağını söylemiş ama projenin amacı hakkında net bir görüş belirtmemiş.

Proje kapsamında aralarında Büyükşehir Meclisi ve Divan Pastanesi’nin de olduğu özel idare binaları yıkılacak ve Bulvar AVM'nin önü böylece açılmış olacak.

Meydanın genişletilmesinin amaçlandığı projede ayrıca, Vatan Bilgisayar mağazasının olduğu binanın yanı sıra, eskiden Konak Sineması olarak bilinen, şimdinin EVKUR binasının önündeki beş adet çok katlı işhanı da yıkılacak ama Ziraat Bankası ile çevresindeki binalara dokunulmayacak.

Hani meydan genişletilecekti.

Amaç bu mu sahiden?

Geçmişten bu güne bakıldığında, ''Ben yaparım olur'' anlayışıyla yapılanların tümünde iyi niyet arayamıyorum artık kusura bakmayın.

Gizli bir ajandanız yoksa ki, öyle olduğunu iddia edeceksiniz biliyorum.

Bizimle paylaşma gereği duymuyor olabilirsiniz ama en azından 'Bilirkişi' niteliğindeki meslek örgütlerine ne düşündüğünüzü söyleyin bari.

''Güzel bir şey yapacağım'' demek yetmez yani onu söylemek istiyorum