Yazarlar // 16 Ağustos 2023 Çarşamba 20:24
Ragıp GÖKER
Genel seçimlerin kaybedilmesinden sonra CHP'de değişim fitilini ateşleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurultayda aday olup olmayacağı konusundaki merakı, dün yaptığı açıklamada ''İBB Başkanlığı için yola çıkıyorum'' diyerek giderdi.
İmamoğlu'nun konuşmasındaki en çarpıcı ifade ''İstanbul'a mühürlüyüm'' cümlesiydi.
İmamoğlu'nun konuşmasındaki bir başka çarpıcı ifadede de ''İstanbul'u savunmalıyız'' şeklindeydi.
Konuşmasına aslında bir Türkiye vizyonu çizerek başladı İmamoğlu.
Özgürlüklerimizin kısıtlandığını, Cumhurbaşkanı'nın tek haneli enflasyondan söz ederken aslında halkın enflasyon baskısı altında sürekli ezildiğini ve enflasyonun üç haneli rakamlara ulaştığını dile getirirken sanki Kurultay'da CHP Genel Başkanlığa aday olacağı izlenimini verdi önce.
Cumhurbaşkanının da sıklıkla dile getirdiği gibi İstanbul'u kazanmanın Türkiye'yi kazanmak anlamına geleceğinin de altını çizen İmamoğlu, değişimin gerçekleşmemesi durumunda İstanbul'u kazanma şansının olmayacağının da altını çizdi.
Bütün bunların ışığında İmamoğlu hala CHP liderliğini istiyor izlemini verdi yani.
Ve fakat.
Konuşmasının sonunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmak için yeniden yola çıkacağını söyleyerek, bu konudaki merakları tümüyle giderdi.
Açıklama, iktidar yanlısı medya sitelerinde, 'çark etme' şeklinde yorumlanırken, İmamoğlu'nun, aslında Kılıçdaroğlu'nu yenemediği için bir geri adım olarak değerlendirildi.
İktidar medyasının açıklamayı bu şekilde değerlendirmesi beklenen bir durumdur zaten ama sahiden de öyle mi oldu?
İmamoğlu, CHP'nin değişime direneceğini mi düşündü.
Güçlü bir ihtimaldir.
Gözardı edilmemelidir yani.
Samsun'daki kongrede de değişimden falan söz edilse bile, kongre sonucunda oluşan tablo, değişimin öyle kolay gerçekleşmeyeceğini gösteriyor ama CHP eninde sonunda değişmek zorunda olduğu da bir gerçektir.
Değişim süreci şimdilik askıya alınmış gibi görünse de süreç, yerel seçimlerden sonra yeniden başlayacak belki.
İmamoğlu'nun yeniden İstanbul'a aday olmak için yola çıktığını söylemesi bile Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu'nun ortak planı da olabilir.
Zira Kılıçdaroğlu'nun, İmamoğlu'na ''İstanbul'u kazan, meclis çoğunluğunu da al, daha sonra gel CHP'de olağanüstü kongre sürecini başlatarak Genel Başkan adayı ol'' dediği biliniyor.
Sır değil yani.
Ve fakat.
''İstanbul'u kazanmak, Türkiye'yi kazanmak'' gibi görülse de, Türkiye'yi kazanmadan, belediyeleri kazanmanın da çok anlamlı olmadığı da geçen 4,5 yıllık süreçte anlaşıldı aslında..
İmamoğlu, İstanbul için hala en güçlü adaylardan biri ama kazanmak için CHP'nin oyu tek başına yeterli değil.
2019'da olduğu gibi yeniden ittifak oluşturmak olmazsa olmaz bir durum gibi.
İmamoğlu, bunu gerçekleştirebileceğine inanıyor, konuşmasında da toplumsal bir muhalefetten söz ediyordu.
İttifak mümkün mü peki?
Zira Millet İttifakı’nı oluşturmuş altılı masanın bileşenleri, yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini açıklamışlardı.
Her partinin kendi adaylarıyla girecekleri seçimlerde, Cumhur İttifakı'nın adayları başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerin tamamına yakınını kazanma şansı çok daha fazla olacaktır ancak, İYİ Parti, seçimlerin kaybedilmesi durumunda bunu tabanına izah edemez.
Demem o ki;
Özellikle İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle, genel seçimlerin kaybedilme sebebi olarak gördükleri Kılıçdaroğlu ile yeniden ittifak etmesi mümkün görülmemekle birlikte, 2019'da olduğu gibi İstanbul'da yine İmamoğlu'nu desteklemesi mümkündür.
İstanbul’un kazanılması, İmamoğlu’nun CHP’deki değişim planı için elini yeniden güçlendirecek ve CHP liderliği için de önündeki tüm engelleri de kaldıracak, Cumhurbaşkanlığı adaylığı içinde kendisine önemli bir alanı açacaktır.