limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İlkadım'da Huzur Var Mı
Yazarlar // 13 Mart 2014 Perşembe 00:00

İsmail BAŞARAN

Yazılı basında İlkadım’da huzur var başlıkları altında haberler okuyorum, elbet bunu sizler de okuyorsunuz.

Peki, bu gerçek mi?

İlkadım’da huzur var mı?

Kimine göre var, kimine göre yok.

Huzur var diyenler mi çoğunlukta yoksa huzur yok diyenler mi? Bu işin yüzdesi beni hiç ilgilendirmiyor.

Şahsen beni ilgilendiren tarafı var bu işin ve huzursuz olan yandayım.

Nedeni basit.

Huzursuzluk nerden kaynaklanıyor diye sorarsanız eline bir kazık alanın İlkadım’da sokakları kazıklamasından kaynaklandığını söyleyebilirim.

Ben de bu kazık işine takanlardan birisiyim.

Utanmasam elime bir kazık alıp İlkadım’ın sokaklarından birisine ben de bir kazık çakacağım.

Başkan Necattin Demirel dahil bu konuyla ilgili defalarca şikayette bulunmadığım kimse kalmadı.

Sokak adı da veriyorum ancak ipleyen yok.

Eline bir demir kazık alan çakmış yola, bir de kilit uydurmuş bu kazığa ve çakmış.

Kamu malına zarar mı dersiniz, işgal diye mi nitelendirirsiniz bilemem. Ne olarak isimlendirirseniz bunu öyle isimlendirin bu bir suçtur.

Suçu işleyen kadar işlenen bu suçu görmezden gelip suça ortak olanlar da vardır.

Bunlar başta İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş olmak üzere konuyla ilgisi olan ve görevlerini yerine getirmeyen ilgililerdir.

Suçlu olanlar, İlkadım Belediyesinin paralarını otopark yapmak yerine Atakum’un bilmem hangi bölgesinde huzurevi yaptıran ve İlkadım’daki otopark sorununu çözemeyenlerdir.

 

İÇİNE ŞAPACAK TUVALET BİLE ZOR BULUNUYOR

Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı... Pastacı çıraklığı ile atıldığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı..

Bir gün karısına

— “Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim” dedi.. Bizim oradaki hemşehrilerle konuştum... Herşeyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar...

Temel, neyi var, neyi yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı, uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular bir gün... Uçsuz bucaksız nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegas’a zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar.

Uçak şirketi görevlileri

— “Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza..” derler..

— “Kumar mı” dedi, Temel, karısına..

— Kumardan kazanmayı düşünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.. Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi. Temel her şeyini rulet masasında bıraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temel’in başına gelenleri anlamıştı.

Temel

— “Çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim” dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı.. Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, tek kollu canavar çıktı. Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı... Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunları fişe çevirdi, rulet masasına döndü.. Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon doları olmuştu. İki ay sonra yeni Kaliforniyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını fark etti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı. Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angeles'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı, Temel pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Temel yemeğin sonunda konuşma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı..

— Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her taşın altına bakacağım..

Şirketin genel müdürü sordu

— Ama Temel Bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten..

— “Bana 25 sent veren umurumda değil” dedi Temel.. Ben, tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!..

Gelelim Samsun’a.

Siz Samsun’da bırakın kapısı açık bir tuvaleti, içine şapacağınız umumi tuvalet bulmakta güçlük çekmiyor musunuz?

Hani nerede bu kenti yönetenler, dışarı hiç mi çıkmıyorlar veya çıktıklarında hiç mi şapacak bir yer aramıyorlar???

 

GÜNÜN FIKRASI

Temel bir konserin arasında;

"Çaykovski Rizelidur" demiş.

Dursun sormuş:

Nereden çıktu bu?

Temel, Dursun'u küçümseyerek cevap vermiş:

Cahil heruf gobek adunun Çay olmasundan belli olmayi mi?

 

GÜNÜN SÖZÜ

Tutku her iklimde yetişen bir bitkidir.  Walter Scott

 

DUVAR YAZISI

Beni bir o anladı. Oda yanlış anladı.