Yerel yönetim seçimleriyle birlikte İlkadım Belediye Başkanı olan AK Parti‘li Erdoğan Tok işe hızlı başladı.
Önce başkan yardımcıları ve müdürlerin koltuklarında oturanlar değişti.
Ardından da belediye binasının içindeki fotoğraflar.
Erdoğan Tok’un seçmenleriyle, yaşlılar ve gençlerle çekilmiş resimleri panolarda Necattin Demirtaş’ın resimlerinin yerine geçmiş hemen.
Çabukluk budur işte…
Belediyedeki yeni resimleri görünce Necattin Demirtaş’ın belediyeye geldiği beş yıl öncesini hatırladım.
O zaman da resimler değişmişti önce.
Şimdi beş yıl önce değişen resimler değişti.
Beş yıl önce o panolardan kaldırılan resimler yeniden gelmiş gibi oldu…
Gelen resmini asacaksa, bu işin sonu nereye varacak?
Tanıdığım Erdoğan Tok bu resimlere pek aldırış etmez, yakında projelerin resimleri yer alır o panolarda.
Galiba olması gereken de budur.
Her neyse, kısa bir hayırlı olsun ziyaretim sırasında İlkadım Belediyesi’nin riyaset makamının önünün hınca hınç dolu olduğunu gördüm.
Seçmenler gelip gidecekler elbet.
En azından da bir çay içecekler orada…
Şu sıralar Belediye binasında en çok yorulanların çay ocağı çalışanlarının olduğunu söylersek yanılmayız değil mi?
SESLİ UYARI CİHAZI
Samsun’da bir zamanlar bazı kavşaklarda görme engelli yurttaşlarımız için sesli uyarılar vardı.
Bunlar nedendir bilinmez ortadan kaldırılırdı.
Belki öyle gerekiyordu öyle oldu.
Ancak Büyükşehir Belediyesi şu sıralar İstiklal Caddesi’nde çalışmalar yapıyor.
Görme engelli yurttaşlarımız için Şehir Kulübü’nün oralara bir yerlere sesli uyarı cihazı konulamaz mı?
Görme engelli yurttaşlarımızı da biraz düşünmek gerekir öyle değil mi?
Görme engelliler dedim de aklıma geldi; Bazı otellerin önünde o sarı yollardan neden yok, oralardan görme engellilerin geçmesi yasak mı?
GÜNÜN FIKRASI
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Alman konuşmacı:
Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...
Fadime kürsüye çıkmış:
-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı...
GÜNÜN SÖZÜ
Kadın psikolojisini otuz yıldır incelememe rağmen büyük soruya cevap bulamadım: "Gerçekte kadınlar ne istiyor?"... Sigmund Freud
DUVAR YAZISI
Her yıldız kaydığında bir insan ölürmüş, bizim Fadime hala takunyası kaydığı için öldü..