Yerinde yeller esen Büyük Otel’in havuzunun yanında heykeller var. Dünkü Halk Gazetesi’nde “Evren tarafından kaldırılmıştı bir dönem” diye haberi yapılınca aklıma geldi.
Oradan her geçtiğimde “Acaba ne zaman kaldırılacak” diye düşünürüm hep.
Daha önce oradan kaldırılmış olduğundandır sanırım bu düşüncem.
Yoksa bir zamanlar sosyal demokrat olduğunu söyleyen bu günlerin AK Partili Yusuf Ziya Yılmaz’ının oradan o heykelleri kaldıracak olmasından mıdır bu düşüncem.
Böyle bir düşüncesi var mıdır yok mudur onu da bilmiyorum ya.
Oteli apar topar yıkan Yılmaz o heykelleri neden yıkmasın diye düşünüyorum.
Düğün salonunu oraya kadar uzatır, gelsin belediyeye paracıklar.
Samsunluların krallar gibi yaşadıklarını söylemekten geri durmayan Yılmaz o heykellere de her an “Ucube” der gibi geliyor bana.
İnsanın egosu vardır. Bu egoda ise birilerine yaranmak da bulunur.
Sahi Yılmaz birilerine yaranmak için girişimlerde mi bulunuyor şu sıralar?
Hâlbuki şunun şurasında ne kaldı ki?
Bundan sonra kendisinden belediye başkanı da olmaz milletvekili de.
İşte o zaman görürsem kendisini yanında kimlerin olduğuna bakacağım.
Bugün yanında olanların kaçının kendisini terk ettiğini kaçının terk etmediğini göreceğim.
Tabi yaşarsa ve de Samsun’da yaşayabilirse…
Yılmaz’ın bu kentten hesap vermeden gideceğini de sanmıyorum ya.
Tabi o hesabı verebilirse…
Neyle başladık nerelere geldik.
Sahi şu İlkadım Anıtı ne zaman kaldırılacak?
Çünkü belediye yıka yıka geliyor da…
KRALLAR DA HESAP VERİRLER
Samsun’da Bir Bandırma Vapuru var.
Birileri bunu birebir ölçüsünde yaptırdı ve tarihi tahrif edercesine Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı yere değil de beş kilometre doğusuna koydurdu.
Sonra da Tütün İskelesi’nin oraya bir Bandırma Vapuru daha yapıldı.
Balmumu heykeller de yol boyu sıralandı.
Sahi bu iş için kaç lira harcandı?
Hiç hesap soruldu mu?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı bu kentte insanların krallar gibi yaşadığını söyleyip duruyor ya, sel sularıyla boğularak can veren insanları ve aileleri mi krallar gibi yaşıyordu bu kentte?
Yoksa bir avuç Yılmaz sever mi?
Yoksa Yılmaz ve yanındakiler mi krallar gibi yaşıyor da milletin öyle yaşadığı sanılıyor…
15 yılın hesabını ver Yılmaz.
Bundan kaçamazsın, bu hesabı ya burada veya sırat köprüsünü geçmeden vereceksin…
Buradakinden belki kaçırsın ancak Sırat Köprüsü öncesinden kaçamazsın, unutma…
EVREN VE YÜZDE 92…
12 Eylül İhtilalinin lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren garip bir şekilde defnedildi.
Törenleri de bir garip oldu.
Oysa bu satırların yazarının gözleri, 12 Eylül öncesini de, 12 Eylül gününü ve sonrasını da gördü.
Kenan Evren’in yanında ve yöresinde o gün bulunup alkışlayanları da gördü bu gözler.
Birkaç yıl gezilerine de muhabir olarak katılan birisi olarak o günleri ve bu günleri kıyaslıyorum.
O günlerde Evren’in Devlet Başkanı seçilmesi ve Anayasa’nın oylanması için vatandaş sandık başına gitmişti.
“Evet” ve “Hayır” denilecekti.
Yüzde 92 ile “Evet” denilmişti bu değişikliğe.
O yüzde 92’yi alan Kenan Evren gördünüz nasıl defnedildi.
Söylemek istediğim şu:
Kimse yüzdelere takılmamalı.
Zaman hızla geçiyor.
İnsanı uğurlarken yanına kimse uğramıyor sonra ve arkasından da konuşanların sayısı artıyor…
GÜNÜN SÖZÜ
Başarılarını gizlemek en büyük başarıdır.