Yazarlar // 3 Şubat 2014 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Samsunspor ekonomik bakımdan tarihinin en bunalımlı günlerini yaşıyor. Şimdi adını bile unuttuğumuz bazı yabancılara olan borçlar ödenmezse küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Oysa takıma ve teknik heyete bile borcumuzun büyük bir bölümü dururken alınlarından öpülesi bu gençler kovaladıkları zirve ile bize halen Süper Lig hayali kurduruyorlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Süleyman Abay gibi kara gömlekliler tarafından iki puanı da gasp edilmişken çıktık Denizli maçına. Daha maç başlamadan Hüseyin Kalpar’ın Musa Sinan Yılmazer Sürprizi ile karşılaştık. Maçtan yarım saat önce Turgay Gölbaşı ile birlikte bizim tribündeydi Musa Sinan Yılmazer ‘’Hayırdır’’ diye sordum kendisine, ‘’Hafif bir sakatlığım var ama haftaya oynayacağım’’ diye karar cevap verdi bu soruma. Hafta içinde ‘’Gol atacağım’’ diye açıklama yapan Ehıoson Ekıgho sahadaydı. Bir de sakatlığı geçen Canberk Aydın sağ bekteki yerini alarak Murat Akyüz’ü kulübeye göndermişti. Denizli maçının kolay geçeceğini düşünmüştük 19 Mayıs’a gelirken, ‘’Maç sahada kazınılır’’ diye boşuna söylenmemiş. Geçen hafta Balıkesir’i yenerken sahayı onlara dar eden Denizli takımı ilk 20 dakikada işimizin hiç kolay olmayacağına dair işareti vermişti. İyi kapandıkları gibi tek topları ayağa oynayan Petr Janda ile hızlı çıkarak özellikle Mrzaev ile kalemizde tehlikeli olacaklarını gösterdi. Biz ise ilk şutumuzu 21. dakikada gönderebildik rakip kaleye. İlk tehlikeli pozisyonumuzda kazanılan bir serbest vuruşta oluşturduk, Eldin Adiloviç’in sert şutunu kaleci iki hamlede önleyebildi. Dün akşam Aminu Umar etkisizdi ama Ehıoson Ekhıgho saha da hiç yoktu. Ekıgho, her zamanki Ekıgho olarak yine bize saç baş yoldurdu. Adiloviç de yok gibiydi.Bu nedenle de üç kişi eksiktik yani. Sakatlıktan kurtulduğuna sevindiğimiz Canberk Aydın da ilk yarıdaki oyunu ile Murat Akyüz’ü arattı bize. İlk yarı boyunca bir başka gol umudumuz olan Musa Aydın da tek bir olumlu hareket yapamadı. Hüseyin Kalpar sahaya sürdüğü kadro ile ‘’Nasıl olsa kazanırız’’ diye düşünmüş olmalı. Ama evdeki hesap çarşıdaki hesaba uymuyor ne yazık ki. Ben bu gibi maçlarda ikinci yarılardan hep umutlanmışımdır. Denizlispor’u da ikinci 45 dakikadaki oyunumuzla yeneceğimizi düşünüyordum. Kalpar ‘ın elinde sihirli değnek olduğuna inanıyorum ben. Umarım Kalpar da, takım da beni yanıltıp hayal kırıklığına uğratmaz. Kalpar, ilk değişikliğini Adiloviç’in yerine Serkan Çalık’ı alarak topu rakip alana taşımayı düşünmüş olmalı. Zira bu değişiklik olana kadar Ekıgho’nun taşıyıp altı pasta Adiloviç’in önüne yuvarladığı pozisyona kadar rakip alana top taşımakta zorlanıyorduk. Serkan Çalık’ın oyuna katkısı oldu. Ancak Adiloviç alınıp Ekıgho sahada kalınca Ekıgho’nun da kendisine olan güveni arttı. Musa Aydın kendisinin düşürülmesi sonucu 44. dakikada kullandığı serbest vuruşta topu altı pas üzerine ortaladı. Altı pas üzerine gelen bu topu kafayla ağlara gönderen Ekıgho hem kendisini hem de bizim takımı ateşledi. Golden sonra bizim takım daha hareketli olurken maçın seyir zevki de artmış oldu. Takım beni yanıltmadı yani. 83. dakikada Ekıgho düşürülünce kazandığımız penaltıyı da kendisine güvenini iyice arttıran Ekıgho kullandı 2-0. İlk yarıdaki oyuna bakınca korkmadım değil. Yarıştan kopmamak adına kazanmamız gerekiyordu. Kazandık, iyi oldu.