limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
İktidar asıl neyi saklamanın çabasında?
Yazarlar // 19 Eylül 2012 Çarşamba 15:45

İsmail BAŞARAN

Son günlerde Türkiye gerçek bir darboğazdan geçiyor gibi.

Ekonomi için iyi deniliyor da durum öyle mi peki?

Esnaf “Hamdolsun” diyor da sonrasında siftah yapamamaktan dem vuruyor.

Terör almış başını gidiyor…

Üç günlük askerler mühimmat saymaya gönderiliyor, bummm…

25 şehit.

Teröristler Türkiye’nin güney doğusunda yol kesiyor, politikacı, kaymakam kaçırıyor.

Başbakan Erdoğ3an’ın televizyondaki görüntülerine bakıyorum, yüzü hep asık, hep birilerine bağırıp çağırıyor…

Bütün bunlar iktidarı oluşturanların üzülmesi için geçerli neden olabilir.

Ancak asıl neden ne?

Sayın Başbakan bunlar için mi asık yüzüyle çıkıyor TV’lerde insanların karşısına?

Yoksa söylentiler geçek mi?

Hani üçüncü dönemlerini tamamlayan milletvekilleri ve bakanlar artık milletvekili seçilemeyecekler ya…

Sayın Başbakan da bunların arasında.

Türkiye’de anayasal düzenlemeyle yarı başkanlık veya başkanlık yönetimine geçilebilmesi için çalışmalar sürdürülüyor ya sıkıntı buradan mı doğuyor?

Söylentilere bakılırsa AK Parti’nin geleceği hiç de parlak görünmüyor.

Yapılan transferlerle “Bütünleşme sağlanıyor” gibi gösterilse de gerçek durum öyle mi?

Kulaktan kulağa fısıldananları ve satır aralarını okuduğunuzda göreceğiniz gerçek; Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek ve İş dünyasından Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun başını çektiği yeni oluşum iddialarıdır.

İddialara göre Bu üçlü yeni bir parti kurmak için derinden derine sürdürdükleri çalışmalarını artık su üzerine çıkarmışlar gibi.

Öyle ya; Sayın Başbakan Erdoğan bir kararla “insanların politika yapmalarını” nasıl engelleyebilir ki?

Demokrasinin temelinde seçme ve seçilme özgürlüğü yatmaz mı?

 

İNADINA DER GİBİ

Samsun’un Canik ilçesinde açılışından 21 gün sonra meydana gelen selde büyük hasar görüp çalışmalarına ara veren Lovelet AVM kapılarını yeniden açıyor.

Alışveriş Merkezinin yöneticileri sel sonrasında birçok eleştiriye maruz kaldıklarına dikkat çekiyor ve Samsun’un terk etmiyorlar.

Bu merkez Cuma günü yeniden hizmete giriyor.

Sanki birilerine “İnadına” der gibi hem de.

Sel kapanıymış, dere yatağıymış…

Önlemler daha önceki gibi yeniden alınmıştır mutlaka.

Ya sel gelirse?

Artık Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi o alışveriş merkezinin önündeki yolda bulunan eksiklikleri giderirler umarım.

Hani o su boruları var ya, hani sel sularının denize akmasını engelleyen yol ve küçücük büzler var ya, işte onlardan bahsediyorum.

Orada galiba asıl sorumlu Karayolları ve Samsun dereyi ıslah etmeyen Büyükşehir Belediyesidir.

Peki, neden hep Canik Belediyesi ve yatırımcı firmanın üzerine gidildi?

Türkçede bir deyiş vardır; Yavuz hırsız ev sahibini bastırır…

Kısaca oradaki mağaza sahiplerinin suçu kendi üzerlerine atıp haklarını aradıktan sonra bu kurumlar  mahkum olmasınlar diye mi???

 

AHRET YOLCULUĞU DA KDV’Lİ

Türkiye’de sosyal adalet var mı?

Vallahi de var billahi de var.

Siz bakmayın “pırlantadan KDV alınmıyor bu nasıl sosyal adalet” teranelerine…

Bu dünyada ziynetleri için KDV ödemeyenler için öte taraf yolculuğunda KDV’den kaçış yok.

Ne kadar zengin olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut yasalarına göre, cenazenizi belediye de kaldırsa, çok tantanalı bir tören de düzenlense sizin için değişmeyen kural kefen bezine sarılacak olmanız.

İşte o beyaz bez hileyi hurdayı kaldırmıyor.

Sosyal adaleti sağlıyor.

Çünkü o kefen bezi alınırken yüzde 18 KDV ödeniyor…

Hem o kefenin cebi olmadığı da ifade ediliyor…

Anladınız değil mi?

 

GÜNÜN FIKRASI

Üçüncü karısı da vefat eden 80 yaşındaki Temel Dede, dördüncüyle evlenmeye karar vermiş...

Akranları demiş ki;

“-Bu durum tehlikeli olabilir, bir doktorla görüş”...

Gitmiş doktorun yanına ve aldığı kararı söylemiş...

Doktor sormuş;

“-Peki, gelin hanım kaç yaşında” diye sormuş doktor...

“Otuz falan” demiş Temel Dede...

“Ama bu sakıncalı bir durum” demiş doktor...

Bunun üzerine Temel:

“-Ne yapalım doktor bey... Öleceği varsa ölür zaten...”

 

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı adamlar söyleyecek sözleri olduğu için, aptallar illa konuşmak zorunda oldukları için konuşurlar. Plato

 

DUVAR YAZISI

Bu deveyi gütmeyeceğiz, bu diyardan da gitmeyeceğiz…